Daha önce de Bangladeş’te bir tekstil atölyesinde çıkan yangında 120 işçi kardeşimiz patronların açgözlülüğünün kurbanı olmuştu. Fabrikada yangın çıkması ve dışarıdan kilitlenen kapılardan dolayı fabrikadan çıkamamaları nedeniyle 120 işçi kardeşimiz yanarak feci bir şekilde ölmüştü. Yaşanan yüzlerce iş kazasına rağmen patronların iş güvenliği önlemlerini fuzuli bir masraf olarak görmesinden dolayı işçi ölümleri durmak bilmiyor.
24 Nisanda ise 3500 bin kişinin çalıştığı bir tekstil sitesinin çökmesi sonucu yüzlerce işçi kardeşimiz öldü. Enkazdan çıkarılan ölü sayısı 1000’i aşmış durumda ve hâlâ kurtarma çalışmaları devam ediyor. Burada da bu ölümlerin kader değil patronların açgözlülüğünün bir sonucu olduğu ortaya çıkmıştır. Bataklık arazi üzerinde, gerekli kurallara uymadan inşa edilen 9 katlı bu çürük bina bir anda yerle bir olmuştur. 8 Mayısta ise yine bir başka tekstil atölyesinde çıkan yangında 8 işçi yanarak ölmüştür. İşçi ölümlerinin yanı sıra bir de üzerine devletin umursamaz tavırları, işçi ailelerinde derin bir travmaya yol açmaktadır.
Ben UİD-DER’li bir işçi olarak bu sınıf kardeşlerimizin böyle hunharca katledilmesini sınıf kinimle lanetliyor ve ölen işçi kardeşlerimizin yakınlarına başsağlığı diliyorum.