
Çabuk, “Bizim gibi seslerini duyurmaya çalışanlara ve ‘adalet arayanlara’ bu meydanların hep açık olmasının kıymetini bilerek; Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiğimiz nöbetimizi GEZİ PARKI’nda yapıyoruz” dedi.
Çabuk, açıklamanın devamında, tarımda hasat mevsiminin başlamasıyla trafik kazaları şeklinde gerçekleşen toplu iş cinayetleri haberlerinin gelmeye başladığına dikkat çekti. Süren davalarla ilgili bilgi veren Çabuk, Ocak ayında Kozlu madenlerinde gerçekleşen ve 8 işçinin canını
alan iş cinayetinin bilirkişi raporunun tamamlandığını ve dava açılma sürecine gelindiğini dile getirdi. Ostim-İvedik patlamalarına ait bilirkişi raporunun tamamlandığını, idarelerin ve işverenlerin sorumluluğuna ait objektif değerlendirmeler içermediği için rapora itiraz edildiğini açıklayan Çabuk, silikozis hastalığına yakalanan bir işçinin işvereni için ‘ihmal sebebiyle ölüme sebebiyet vermekten’ dava açıldığı bilgisini verdi.Çabuk, devam eden davaların duruşmalarına dair de açıklamalarda bulundu: Van Bayram Otel duruşması 4 Haziranda, Esenyurt ve Davutpaşa duruşmaları 14 Haziranda, BEDAŞ işçisi Erkan Keleş’in duruşması 25 Haziranda gerçekleşecek.
Açıklama şu sözlerle son erdi: “Vicdan sahibi, adalet duygusunu yitirmemiş herkes bu vahşeti anlayarak davranmalı diyoruz. Biz de iş cinayetlerine dur diyebilmek için Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne başladık, sürdürüyoruz. Ve biz en çok canı yananlar, geride kalanlar için, başka canlar yanmasın diye, her ayın ilk Pazar günü saat 13.00’te Galatasaray Meydanı’nda Vicdan/Adalet Nöbetimize devam edeceğiz.”
Açıklamanın ardından “İş Cinayetleri Almanağı 2012” adlı kitap tanıtıldı. 2012 yılı boyunca gerçekleşen iş cinayetlerine dair basında çıkan haberlerin derlendiği kitapta hayatını kaybeden işçiler için adalet mücadelesi sürecinde nasıl yol alındığı anlatılıyor. Adalet arayan işçi ailelerinin her ay gerçekleştirdikleri Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne de yer verilen kitabın önümüzdeki yıllarda çok daha ince olması veya hiç olmaması temenni edildi. 19. Vicdan ve Adalet Nöbeti Gezi Parkı direnişçileriyle birlikte atılan “İş Kazası Değil Cinayet” sloganıyla sona erdi.