
Merhaba dostlar, ben bir metal fabrikasında çalışıyorum. Fabrikada farklı bölümlerde çalışan 100’e yakın işçi var. Ben size çalıştığımız fabrikadaki bazı bölümlerde kullanılan kimyasal maddelerin bizlere nasıl zarar verdiğini anlatmak istiyorum.
Benim de çalıştığım kalıphane bölümünde, metal ve çeliklerin CNC makineleri ile işlenmesinde kullanılan kızak ve bor yağları son derece kalitesiz. Bu nedenle bu yağların bize çeşitli zararları dokunuyor. Kalıphane bölümüne adımımızı atar atmaz çok ağır bir koku ile baş başa kalıyoruz. Bu kokuyu bir süre içimize çektikten sonra alışıyoruz ama etkisini de zaman içinde görüyoruz. Bu kimyasal koku kısa bir zaman sonra baş ağrısına neden oluyor, bedenimizi uyuşturmaya başlıyor.
Nerede ve ne şekilde yapıldığı, içine ne gibi kimyasal maddelerin konulduğu, hangi kaplarda ve koşullarda depolandığı belli olmayan bu yağların vücudumuza temas etmesiyle vücudumuzda kaşıntı ve kızarıklık oluşuyor. Cildimiz kabarıyor, kızarıyor, durmadan kaşınıyor ve bu durum bizi çok kötü etkiliyor. Üstelik elimize bulaşan bu maddeleri temizleyecek doğru düzgün bir ortam da yok. Fabrikada kullanılan bir lavabo var ama suları doğru düzgün akmıyor. Çeşmeden akan su, tesisat yapılmadığından tekrar içeriye akıyor. Bu lavobo denen ama aslında başka her şey olan yere yönetim bir kâğıt asmış. Bu kâğıtta ellerin nasıl yıkanması gerektiği anlatılıyor bize. Bizimle dalga geçer gibi çok güzel anlatmışlar ellerimizi nasıl yıkamamız gerektiğini. Ama gel gör ki bunu uygulamak mümkün değil. Çünkü ellerin yıkanması için düzgün bir sabun kullanılması gerekir. Fakat patron kendi kârından başka bir şey düşünmediği için iyi bir sabun yerine, en adisinden alıyor. Ellerimizdeki kir ve pasın çıkması mümkün değil. Üstelik yıkayamadığımız ıslanmış ellerin kurutulması için ne bir peçete ne de buna benzer bir şey var. Ellerimiz vıcık vıcık oluyor. İşçilerin sağlığının korunması için bunları görmesi gereken bir iş güvenliği uzmanı var ama ne fayda? O da işverenin yalakası, bizim çıkarımızı koruyacağına, kendi menfaatini koruyor.
Buna benzer daha birçok şey anlatabilirim, ama biliyorum ki bu yaşananlar sadece benim çalıştığım fabrikayla sınırlı değil. Hemen her işyerinde aynı sıkıntılar var. Biz fabrikada böyle bir ortamda çalışırken patron kâr etmeyi sürdürüyor. Üstelik patron ne kadar çok kazanırsa, biz işçiler de o kadar kaybediyoruz. Patronlar bizleri düşünmediği ve düşünmeyeceği için biz işçiler kendimizi düşünmeye başlamalıyız. Çünkü bunu yapmadıkça, birleşip harekete geçmedikçe bu sorunlarla yaşamaya devam edeceğiz.