Brezilya’nın Sao Paulo kentinde toplu taşıma ücretlerine yapılan zam ve 2014 yılında ülkede gerçekleştirilecek olan Dünya Kupası karşılaşmaları için yapılan harcamalar on binlerce insanın tepkisiyle karşılaştı. 2 Haziranda yapılan zammın ardından başlayan protestolar büyüdü ve 11 kente yayıldı.

Sao Paulo’da başlayan ufak çaplı eylemler polisin göstericilere uyguladığı şiddet nedeniyle giderek büyüdü. Devam eden eylemlerde en büyük gösteriler Rio de Janerio’da yapılırken, 17 Haziranda başkent Brasilia’da kitleler polisle çatışarak Ulusal Kongre binasına ulaştılar. Bazı göstericiler binanın çatısına çıktılar. Eylemlerin 1992 yılındaki hükümet protestolarından bu yana ülkede gerçekleşen en kapsamlı eylemler olduğu belirtiliyor. Gösterilerde “Halk Uyandı” sloganları meydanları doldururken, pek çok bölgede polisle çatışmalar yaşanıyor.

İktidardaki sözde İşçi Partisi hükümeti, uyguladığı ekonomik programlarla sermayenin önünü açmış ve kapitalistlerin daha da büyümesini sağlamıştır. Ekonomik büyümeye rağmen Brezilya’da zengin ile yoksul arasında çok derin bir uçurum var. Yoksul işçi ve emekçiler, hükümetin yolsuzluk yapmasına, 2014 Dünya Kupası ve 2016 Olimpiyatlarının bütçesini sağlamak üzere zamlara hız vermesine, sağlık ve eğitim alanında hizmetleri iyice sınırlandırmasına tepkililer. Brezilya halkı, zamlar kadar polis şiddeti ve anti-demokratik uygulamalara da karşı durduklarını ifade ediyorlar.

Ortaya çıkan öfke karşısında Devlet Başkanı Dilma Rousseff, kitlelerin tepkisini yatıştırmak için onları anladığını ifade etmişti. Son olarak hükümet, zamları geri çekerek emekçilerin tepkisini sönümlendirmeye çalışıyor.