Geçenlerde İş-Kur Genel Müdürü Nusret Yazıcı’nın işsizlik maaşıyla ilgili yeni düzenlemeler yapılacağını söylediği bir haber okudum. İşsizlik ödeneği alanların çalışmaktan uzak duracağını iddia ederek işsizlik ödeneğinin başına çorap örmenin temelleri döşeniyor.
Ben 15 yıllık bir işçiyim. İşçilik hayatım boyunca uzun işsizlik dönemleri yaşadım ama bir kere bile işsizlik maaşı almaya hak kazanamadım. Biliyorum ki, tıpkı benim gibi yıllarca çalışıp emek sarf ettiği halde sırf yerine getirmesi zor şartlar yüzünden bu haktan yararlanamayan milyonlarca işçi var.
İşsizlik maaşı alabilmek için son 3 yılda işçinin 600 günlük sigorta priminin yatırılmış olması gerekiyor. Bu da yetmez son 120 günlük sigorta priminin eksiksiz yatırılmış olması lazım. Diyelim ki işten çıkarılmadan önceki 4 ay içinde hastalandınız ve işe gidemediniz. Ama rapor da alamadınız. Bu durumda sigortanız kesileceği için işsizlik maaşını unutun! Diyelim ki işten atıldınız. Patronlar bin bir yalan dolanla iş çevirerek İş-Kur’a yalan beyanlarda bulunuyorlar. Maaş alamıyorsunuz. Eğer işten kendiniz ayrılıyorsanız ve nedeni işverenin küfür, hakaret, ücret ödememe, fazla mesai ücretini vermeme gibi bir nedense, bunu işçinin ispatlaması isteniyor. İspatlayamadınız mı unutun işsizlik maaşını!
Biz işçiler soruyoruz: İşsizlik maaşı almak için neden bu kadar çok şart koşuluyor? Her ay işsizlik ödeneği maaşımızdan kesildiği halde neden bu haktan yararlanamıyoruz?
Patronlar sınıfı biz işçilerin sırtından, alın terinden geçiniyorlar. Sermayelerine sermaye katıyorlar. Hükümet işsizlik ödeneğini her fırsatta patronlara peşkeş çekiyor. Bu yüzden işsizlik maaşı alamayalım diye birçok koşul dayatıyorlar. Sendikalar başbakana sundukları teklifte işsizlik maaşı almak için gereken şartların bazılarının iyileştirilmesini istemişler. Güya işsizlik maaşından daha çok işçinin faydalanması için düzenlemeler yapılacakmış. Peki, gerçekten yapılsa bile bu düzenlemeler yeterli olacak mı? Bütün işsiz işçiler işsizlik ödeneğinden faydalanabilecek mi? Nusret Yazıcı’nın yaptığı bir açıklama daha var. İşsizlik maaşının kesinlikle bir meslek haline dönüşmemesi gerektiğini söylüyor müdür bey. “İnsanlar bu maaş bize yeterli deyip çalışmaktan vazgeçerlerse istediğimiz amaca ulaşamayacağımızın bir göstergesi olur. Bizim gönlümüzden geçen daha hakkaniyetli dağıtılması için çalışma yapmak” diyor. Bu açıklama sanırım yeni düzenlemenin bize ne kadar faydalı olacağına dair bir ipucu veriyor. Sanki aman aman bir ödeme yapılıyormuş gibi insanların bunu meslek haline getirmesinden çekiniyorlarmış! Asgari ücretliye aylık verdiğiniz 376 lira mı işçiler için işsizliği meslek haline getirecek? Hakkaniyetli dağıtım dediği de işçilere ödeme yapılması yerine “teşvik” adı altında patronlara dağıtılması olsa gerek!
İşsizlik fonunda biriken paralar işçilerindir ve işçilerden başka kimsenin kullanmaya hakkı yoktur. Kapitalist sistem devam ettikçe, işçi sınıfı örgütlenip kendi gücünü var etmedikçe daha rahat bir yaşama ulaşmamız, insanca yaşanabilir bir ücret almamız, yine aynı şekilde hayatımızı devam ettirebileceğimiz şartsız, koşulsuz işsizlik maaşı almamız ya da işsiz kalmamamız, özgürlükler içinde yaşamamız asla mümkün olmayacaktır. O halde biz işçiler için mücadele etmekten başka yol yok!