
Portekiz’de 5 milyon işçi genel greve çıktı
Portekiz sendikaları 27 Haziranda genel grev çağrısı yaptılar. Bu çağrıya milyonlarca işçi ve emekçi uydu ve Portekiz’de hayat durdu. Son iki yılda 4’üncü kez genel greve giden Portekizli işçiler, krizin faturasını ödemek istemediklerini haykırıyorlar. Kemer sıkma politikalarına karşı iş durdurarak sokaklara ve meydanlara çıkan 5 milyon işçi, hayat pahalılığını, yüksek vergileri ve ücret kesintilerini protesto ettiler.2014 yılına dek kamu harcamalarında 4,7 milyar avroluk kesintiye gitmeyi hedefleyen hükümet, haftalık çalışma saatini 35’ten 40 saate çıkaracağını ve 30 bin memurun işine son vereceğini açıklamıştı. Portekiz ekonomisinin bu yıl da yüzde 2’nin üzerinde daralması öngörülüyor. Dünya Bankası, IMF ve AB üçlüsünden 78 milyar avroluk yardım alan Portekiz’de işsizlik yüzde 18’e ulaştı.
18 Haziranda da Portekizli öğretmenler işten çıkarmaların artmasını, çalışma saatlerinin uzatılmasını ve kemer sıkma politikalarının uygulanmasını protesto etmek için milyonlarca öğrencinin hazırlandığı yılsonu sınavlarına katılmamışlardı. Öğretmenlerin %90’nın destek verdiği eylemin sonucunda sınavlar ertelenmişti.
Brezilya’da protestolar devam ediyor
Brezilya’da ulaşım zammı ve Dünya Kupası bütçesi nedeniyle uygulanan kemer sıkma politikaları yüz binlerce işçi ve emekçiyi sokağa döktü. 2 Hazirandan bu yana devam eden gösterilerde Brezilya emekçi halkı, hayat pahalılığını, kemer sıkma politikalarını, yolsuzlukları, işsizliği ve zamları protesto ediyor, siyasi reform talebini yükseltiyor.Özellikle Konfederasyon Kupası maçlarının oynandığı kentlerde kitlesel protestolar gerçekleşiyor. Protestoları dindirmek isteyen hükümet yolsuzluk yapanlar için daha ağır cezalar içeren bir yasayı kabul etti. Ulaşım zammı geri çekildi. Petrol gelirlerinin sağlığa ve eğitime harcanacağı açıklaması yapıldı. Ancak Brezilya halkı artık kuru sözlere itibar etmediğini eylemleriyle ortaya koyuyor. Brezilyalı işçi ve emekçiler siyasi reformlar yapılması için mücadeleyi sürdüreceklerini açıklıyorlar.
İtalya’da işsizliğe karşı öfke büyüyor
23 Haziran Pazar günü Roma’da 100 bin işçi ve işsiz, işsizliğe karşı çözüm bulamayan ve samimi adımlar atmayan hükümeti protesto etti. Eylemi CGIL, CISL ve UIL gibi güçlü işçi sendikaları organize ettiler. İtalya’da işsizlik oranı Nisan ayında %12’ye yükseldi. Özellikle 24 yaş altı gençler arasında bu oran %40’ı aştı. Bu rakamlar resmi verilere dayanıyor fakat iş bulmaktan umudunu kesmiş ve uzun süredir iş aramayan işçileri de hesaba kattığımızda gerçek rakamlar çok daha korkutucu durumda.100 bin işçinin katıldığı gösteride sendika yöneticileri, İtalya hükümetini sorunlara çözüm bulamamakla eleştirdiler. İşçiler, yasal düzenlemeler yapacaklarına dair söz veren ama bugüne kadar bu sözlerini yerine getirmeyen hükümeti protesto ettiler. Hükümet genç işsizler sorununu çözmek için genç işçileri işe alan firmalara vergi indirimi getireceğini açıkladı. Ancak sendikalar bu uygulamanın hiçbir yaraya merhem olmayacağını söylüyorlar. Çünkü firmalar kriz söyleminin arkasına sığınarak daha fazla kâr elde etmek için işgücü daha ucuz olan ülkelere yatırım yapmaya başladılar. Örneğin beyaz eşya üreticisi Indesit 1400 işçi çıkartarak işgücü daha ucuz olan Türkiye ve Polonya’ya yatırım yapıyor. İtalyalı işçilerin işsizliğe karşı öfkesi büyüyor.
Kamboçya’da tekstil işçilerinin mücadelesi sürüyor
Kamboçya’da Amerikan spor giyim şirketi Nike için giysi üreten tekstil fabrikasında ücretlerinin yükseltilmesi talebiyle 27 Mayısta greve çıkan 5 binden fazla işçi, mücadeleye devam ediyor. Fabrikada çalışan binlerce işçi, 74 dolarlık asgari ücretin üzerine ulaşım, kira ve sağlık masrafları için 14 dolar aylık ek ücret talep ediyor. Polis, eylemi sonlandırmak için işçilere saldırıyor, elektrikli cop kullanıyor. Bu saldırıların birinde aralarında bir hamile işçinin de olduğu en az 23 işçi yaralandı.Tekstil işçilerinin mücadelesi patronun saldırılarına rağmen devam ediyor. Patron 6 ve 7 Haziran tarihlerinde 288 işçiyi fabrikaya zarar verdiği gerekçesiyle işten çıkardı. Aralarında sendikacıların da olduğu 8 işçi grev sırasında işçileri şiddete yönlendirmek gibi bir bahaneyle tutuklandı. İşçiler bunun üzerine 18 Haziran günü karayolunu trafiğe kapattılar.
Dünyaca ünlü Nike firması, greve çıkan işçilerin kendi işçileri olmadığını, taşeron firmanın sözleşmeli işçileri olduğunu ve kendisinin, işçilerin haklarına saygı duyduğunu söylüyor. Ancak bu nasıl bir saygıysa geçtiğimiz ay fabrikada iş kazası sonucu iki işçinin ölmesinin ardından herhangi bir güvenlik önlemi alınması yönünde baskı uygulamadı.
Tekstil ihracatı Kamboçya’nın toplam ihracatının %80’ini oluşturuyor. Kamboçya’daki tekstil işçilerinin mücadelesi yükseliyor. Yılbaşından itibaren tekstil işçileri 48 defa greve çıktılar. Grevlere çıkan işçilerin sayısı ise geçtiğimiz yıllara oranla dört kat arttı. İşçiler ücretlerinin artırılmasını, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını ve çalışma koşullarının düzeltilmesini talep ediyorlar.
Fransa’da birçok sektörde grev var
11 Haziranda Fransa’nın ana havaalanlarındaki hava trafik kontrolörleri 3 günlük greve çıktılar. Fransa’da uçuşların yaklaşık yarısı iptal edildi. Fransa dışındaki havayolları da grevden etkilendi. Grevin başladığı ilk gün Ryanair 450, EasyJet ise 250 uçuşunu iptal etmek zorunda kaldı.Üç gün süren grev “Avrupa’da Tek Hava Sahası” adı verilen projeye karşı yapıldı. Bu projeyle Avrupa çapında tek hava sahası oluşturulacak, işçi çıkartılacak, çalışanların maaşları düşürülecek, kuralsızlık yaygınlaşacak ve böylece maliyetler azaltılacak.
Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu ETF, Avrupa Birliği’nin tüm Avrupa çapında tek hava sahası yaratma projesinin ve bununla birlikte getirilen değişiklik önerilerinin iş güvenliğini ve çalışma kalitesini tehlikeye attığını, çalışan personel sayısını azalttığını ifade ediyor. Avrupa Komisyonu ise Avrupa’da hava trafik kontrol sistemi merkezileşirse kapasitenin artacağını, maliyetten tasarruf sağlanacağını ve gecikmelerin azalacağını iddia ediyor.
Bu grevden sadece iki gün sonra 13 Haziranda demiryolu işçileri de greve çıktılar. Seferlerin %70’ini iptal ettiren grevci işçiler, demiryollarının yeniden yapılandırılmasını ve havayolu işçileri gibi, hükümetin Avrupa projesi kapsamında getirmeyi planladığı sözde reformları protesto ediyorlar.
25 ve 26 Haziran tarihlerinde ise yaklaşık 300 işçi çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi ve patronun taleplerini kabul etmesi için Eyfel Kulesi’ni ziyaretçilere kapattı. Fransa’da işçiler ücretlerin düşürülmesine işsizliğe ve yaşam koşullarının kötüye gitmesine karşı öfke biriktiriyorlar.
Bangladeş'te yüzlerce işçi zehirlendi
Bangladeş’in başkenti Dakka’da konfeksiyon fabrikasında çalışan yüzlerce işçi, su içtikten sonra hastalandı. Gazipur bölgesindeki fabrikada çok sayıda işçi hastanelerde tedavi altına alındı ve hayati tehlikeleri şimdilik bulunmuyor. İşçiler, su içtikten sonra istifra etmeye ve karın ağrıları çekmeye başladılar.
Fabrikada 4 binden fazla işçi çalışıyor. Bu ayın başında yine aynı bölgedeki başka bir fabrikada kirli su içen 450 işçi hastalanmış, fabrika bir gün kapatılmıştı. Yetkililer bu olayın yaşanmasının ardından su deposunu temizleme ihtiyacı hissetmişlerdi. Bangladeş patronları işçilerin canını hiçe sayıyor. İşçiler ölmüşler mi hastalanmışlar mı umurlarında değil. Patronlara karşı canımızı korumak için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin her ülkede, her sektörde uygulanması için çaba sarf edelim.