Liseyi bitirdikten sonra 11 yıldır aralıksız fabrikalarda çalışıyorum. Bir yıl oldu evleneli ve maaşımı ayın birinde aldım. Bugün ayın sekizi ve cebimde sadece 50 lira var. Evi geçindirebilmek için kredi kartıyla alışveriş yapmam gerekiyor.
Neden bunları anlatıyorum? Aslında bu yazıyı okuyan tüm işçi kardeşlerim benim bu durumumdan farklı durumda değil ki! Bir tek ben miyim borcu olan, kira ödeyen ya da evine eşya almak için eşiyle tartışan. Eşimle konsere, tatile gitmek istiyorum. Bağıra bağıra türküler söylemek istiyorum. Öteki ayı düşünmeden yemek yemek istiyorum. Neden yazıyorum, sebebi şu: Yaklaşık bir buçuk aydır medyada Gezi olayları var. Olaylar ağaçların kesilmesiyle başladı ve insanlar haklı olarak buna karşı durdular. Ama şimdi patronlar sınıfının hizmetindeki partilerin kendi sidik yarışları ve çıkar çatışmaları yüzünden fabrikada o partilere oy veren iki arkadaşım birbirini gırtlak gırtlağa boğazlamak üzere!
Dediğim gibi bizim bu kadar ortak meselemiz varken, biz neden o meydanlarda hak ve özgürlüklerimiz için, ekmek davamız için, parasız ev, sağlık, ulaşım için, aldığımız düşük ücretleri yükseltmek için meydanlarda bağırmıyoruz? Ortak çıkarlarımızı savunmak varken AKP ile CHP arasında sıkışıyoruz? Neden birbirimize düşman oluyoruz. Düzen partilerine kanmayalım, bizi bize kırdırıyorlar. Kendi çıkar savaşlarının bedelini bize ödetiyorlar. İşçilerin bağımsız mücadelesi yolunda yürüyelim.