Kadın işçilerin hem işçi hem de kadın olarak yaşadığı pek çok sorun var. UİD-DER Kadın Komitesi olarak 14 Temmuzda, Sarıgazi’de açtığımız stantta emekçi kadınlarla anket yaptık, işyerlerinde yaşadıkları sorunları paylaştık. Pek çok emekçi kadınla tanışma, sorunlarını dinleme ve kendimizi anlatma fırsatı bulduk.
Kadınlar, erkeklerin kadın işi olarak gördüğü işleri yapmak zorunda kaldıklarını, kapasitelerinin üstünde koli ve ağırlık kaldırmak zorunda kaldıkları için bel, boyun, kas ağrıları yaşadıklarını, işyerinde tacize uğradıklarını anlattılar. Hastanede çalışan bir temizlik işçisi ablamız deterjandan zehirlendiğini, çalıştığı hastanede tedavi gördüğünü ama bunun bir iş kazası olarak tutanaklara geçmediğini anlattı. Aynı ablanın kız kardeşi de aynı hastanede çalışıyormuş. Çocuğu rahatsızlanınca çalıştığı hastanenin aciline getirmiş. Çocuğunun başında bekleyen kadına şef gelip işinin başına dönmesini, yoksa işini bırakması gerektiğini söylemiş. Çocuğunun başında bekleyecek kimsesi olmayan kadın işinin başına dönemediği için işinden olmuş.
Buradaki işçiler örgütlü olsalardı patronlar, sırf çocuğunun başında bekledi diye hiçbir kadını işten çıkaramazlardı. Ama ne yazık ki ne buradaki işçiler ne de konuştuğumuz diğer kadınlar örgütlü bir işyerinde çalışıyordu. Sorunların çözülmesi gerektiğini düşünüyorlardı ancak bunun nasıl olacağı ile ilgili bir fikirleri yoktu. Bizler de emekçi kadınların sorunlarının çözümü için başlangıcın bir araya gelmek olduğunu anlattık ve onları derneğimize davet ettik.
UİD-DER Kadın Komitesi olarak çalışmalarımızla işçi kadınlara ulaşmaya devam edeceğiz. UİD-DER’li işçiler olarak biz inanıyoruz ki kadın ve erkek işçileri sömüren patronlar sınıfından ancak birlikte mücadele ederek kurtulabiliriz.