
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan uzun bir süredir bu sözü seçim sloganı olarak kullanıyor. Seçimler öncesinde bu slogan hemen hemen bütün billboardlarda karşımıza çıkıyor.
Evet, dünya üzerinde yaşayan hemen hemen her insanın hayalleri vardır. Biz işçilerin de hayalleri var. Peki bizler bu hayallerimize ulaşabiliyor muyuz? Hayallerimiz gerçek oluyor mu? Dünyayı şekillendiren biz işçiler uzun ve yorucu çalışma koşullarından, günde 12-16 saat çalışmaktan isteklerimizi gerçekleştirebiliyor muyuz? Tabii ki gerçekleştiremiyoruz. Evet, başbakanın dediği doğru: Hayaldi gerçek oldu. Çünkü patronlar bütün hayallerini AKP hükümetiyle birlikte gerçekleştiriyorlar. Dünyanın en büyük 17. ekonomisi durumuna gelmiş bir Türkiye söz konusu. Peki bu nasıl oldu? Biz işçileri düşük ücretlere çalıştırdılar, gerekli iş güvenliği önlemleri alınmağı için biz işçiler öldük ve sakat kaldık. Ama patronlar hep hayallerini bizler üzerinden gerçekleştirdiler. Peki, biz işçiler nasıl hayaller kuruyoruz? Çocuklarımızın güzel bir geleceği olsun, bir evimiz olsun bir de arabamız, fazla bir şey de istemiyoruz. Uzun yıllar çalışıyoruz didiniyoruz bir ev alabilmek için. Ancak emekli olabildiğimizde çok az bir kısmımız bu hayale ulaşabiliyoruz. Zaten emeklilik yaşı da olmuş 65. Bu 65 yaş da mezarda emeklilik oluyor. Hayallerimizi gerçekleştiremeden bu fani dünyadan göçüp gidiyoruz. Yani bir bakıma bizim sloganımız “hayaldi, hayal kaldı” oluyor.
Peki, biz işçiler hayallerimizi gerçekleştirmek için ne yapmalıyız? Örgütlenmeli, bilinçlenmeli ve patronların karşısında dimdik, el ele, kol kola durabilmeliyiz. Ancak bu şekilde taleplerimizi onlara dayatarak kabul ettirebiliriz. Çünkü bizler de insanca yaşamayı hak ediyoruz.