
Cevizli Darphane işçilerinin grevini, Kartal Belediyesinde çalışan Genel-İş üyesi bir grup işçi olarak ziyaret ettik. Grevci işçilerle grev sürecini, neler yaşadıklarını konuştuk. Darphane’de bir önceki grev 1988 yılında yaşanmış. Grevci işçiler ziyaretimiz boyunca haksızlığa karşı olmanın bir onur mücadelesi olduğuna ve haklarını mücadeleyle kazanmanın önemine işaret ettiler.
Bizler de bu süreçte grevci işçilerin yanında olacağımızı, grevin diğer fabrika ve işyerlerinin mücadelelerine örnek olacağını, sınıf dayanışmasının önemini belirttik. İşçi sınıfının çıkarlarının ortak olduğunu, din, dil, ırk ayrımlarının mücadeleye engel olamayacağını, alınterinin en kutsal değer olduğunu ve devletin dayatmalarına karşı grevi sonuna kadar sürdürmek gerektiğini konuştuk.
Bir grevci işçi, dayanışma için gelen işçilerle grevin daha çok duyulup özgüven kazanılacağını, mücadelenin daha güçlü ses getireceğini söyledi. Grevdeki arkadaşlar grevin öğretici ve iyi bir işçi okulu olduğunu, yemek, çay ve temizlik görevlerini özveriyle yerine getirdiklerini örnek vererek belirttiler.
İşçiler, grev sürecinde işveren olan devletin kaybedecek daha çok şeyi olduğunu, pasaport, bandrol vb. işlerin biriktiğini, bu durumun aşılması için isteklerinin bir an önce kabul edilmesi gerektiğini söylediler. Ben hem sendika hem de UİD-DER üyesi bir işçi olarak, işçilerin üretimden gelen gücünü kullandıklarında ne tür kazanımlar elde ettiklerini mücadele tarihimizin gösterdiğini iyi biliyorum. Emeğine, ekmeğine, işine, grevine sahip çıkmak biz işçilerin en temel görevidir.