
Zımba ve delgeç üretilen bir metal fabrikasında çalışıyorum. Fabrikamıza her yıl olduğu gibi bu yıl da ISO’dan denetlemeciler geldiler. Geçen seneden hiçbir fark olmaksızın bu sene de aynı şeyleri yaşadık. Geçen yıl, denetlemecilerin geleceğini önceden bilen patron bizlere kulaklık, gözlük ve maske vermişti. Buna rağmen denetim işini yapan kadın fabrikayı gezerken “aa burada işçiler nasıl çalışıyor” diye tepki vermişti. Herhalde nerede olduğunun farkında değil diye düşünmüştük. Biliyorduk ki, denetlemecinin görevi “bu fabrikada nasıl çalışılıyor” demek yerine fabrikadaki kurallara uygun olmayan koşulların değiştirilmesini sağlamaktır.
Gelelim bu seneye. Bu seneki denetimde sadece kulaklık verdiler ve denetlemeci bizim bölüme bir kez geldi. Gediğinde ben görmedim ama birlikte çalıştığım işçi arkadaşım “abi adamın suratı bir anda çöktü, adam orada durup iş çizelgelerine bakıp birkaç dakika durup gitti” dedi. Ama biz işçi arkadaşımla bu iğrenç yerde sabah akşam çalışıyoruz. Oysa denetlemeci birkaç dakika bile duramadı. Çapak alma bölümünde çalışan işçi arkadaşa denetlemeci “senin burada 6 saatten fazla çalışmaman lazım” demiş. Neden? Çünkü bu bölümde preshaneden çıkan malların çapağı alınıyor ve bu işlem sırasında kimyasal maddeler kullanılıyor da o yüzden. Bu bölümde çalışan işçi arkadaş sürekli hastaneye gidiyor ve midesinde sorun var. Denetlemeci burada havalandırma olması lazım demiyor, demediği gibi havalandırma olmadığı için tutanak da tutmuyor. İki yıl önce gelip burada denetleme yapıp buraya ISO 9001 belgesini layık görenlerin acımasız, vicdansız, kör olması lazım ki bu berbat koşulları görmezlikten gelsinler. Bir kere verdikleri maske uyduruktan bir şey, kâğıt maske, hafif bir tükürükte yırtılıyor. Dağıttıkları gözlüklerin ise derecesi yok, herkesin gözü aynıymış gibi herkese aynı gözlüğü dağıttılar.
Burada görüldüğü gibi, mücadele dışında sömürü koşullarını değiştirme şansımız yok. ISO ve bunun gibi kurumlar senede birkaç kez gelip her şeyi görmezlikten geliyorlar. Ama biz bu kimyasal zehrin içinde günden güne yaşamımızı kaybediyoruz. Bu gibi kurumlardan bir şey beklemek yerine mücadele edip yanımızdaki işçi arkadaşımızla umudumuzu gerçekleştirebiliriz.