
Merhaba UİD-DER’li kardeşlerim. Ben bir kadın işçiyim. Kapitalistler ve emperyalistler çıkarttıkları savaşlarda işçi-emekçileri birbirlerine kırdırıyorlar. Ezilen halkları, toplumun diğer ezilen kesimlerini, sömürülen işçi-emekçileri birbirlerine düşman ederek milliyetçiliği ve mezhepçiliği kışkırtıyorlar. Yarattıkları suni ayrımlarla halkların ve emekçilerin kanı üzerinden kirli siyasetlerini sürdürüyorlar. Ben bir kadın işçi olarak, halkların kardeşliğini ve dünyada işçi-emekçilerin istediği gibi bir barıştan yanayım.
ABD ve diğer emperyalist kapitalist ortakları dün Irak’ta bir milyon insanın canını aldı, daha fazla insanı sakat bıraktılar. Hayatta kalan Iraklılar yaşadıkları vahşetten dolayı yakınlarını yitirmenin derin acısını hâlâ unutamadılar. Iraklı anaların gözyaşları dinmiyor. Gözü dönmüş emperyalistler, kapitalistler ve Ortadoğu’daki diktatörler dün Irak’ta yaptıklarını iki buçuk yılı aşkın bir zamandır Suriye’de yaparak her gün onlarca yoksul insanın canını almaya devam ediyorlar. Her devletin egemenleri ve hükümeti gibi, Türkiye’deki egemenlerin hükümeti AKP savaş istiyor. AKP tarafından silahlandırılan, beslenen, eğitilen ve parasal olarak desteklenen güçler Suriye’yi kan gölüne döndürmeye devam ediyorlar. Caniler köyleri basıp sivilleri kadın, çoluk çocuk demeden katlediyor, vahşette yarışıyorlar. Tecavüzler, yağmalar ve kelimelerin kifayetsiz kaldığı canilikler kameralar önünde sergileniyor. Öldürmek yetmezmiş gibi başlar gövdelerden ayrılıyor, cesetler parçalanıyor, kilometrelerce arabaların arkasında sürükleniyor ve hatta ciğerleri ve kalpleri sökülüp yeniyor. Diğer taraftan Esad diktatörlüğü özgürlük ve demokrasi isteyen halkın tepesine bomba yağdırıyor, katliam durmaksızın devam ediyor. Suriye halkı, emperyalist kapitalist canilerin ve diktatörlerin arasında sıkışıp kalmış durumda.
AKP, bölgede emellerini hayata geçirmek için mezhep ayrımlarını da kullanıyor. Bizim ödediğimiz vergilerle savaş araçları satın alınıyor ve bunlar yine bizim yıkımımız için kullanılıyor. Suriye’deki savaştan dolayı sınır kapıları kapalı tutuluyor, akrabalarımızla görüşmemize izin verilmiyor. Ekmek kavgasında başka bir seçeneği olmayan ve tır şoförlüğü yapan kardeşlerimiz her gün tehlikenin kucağına atlamak zorunda kalıyorlar. Zaman zaman mezhep arımı nedeniyle durdurularak infaz ediliyor veya ekmek tekneleri yakılıyor.
Bugün insanlığın baş düşmanı ABD, diğer emperyalist devletler ve Türkiye’deki kapitalistler kendi çıkarları için Ortadoğu’yu kan gölüne çeviriyorlar. Türkiye, Ortadoğu’da kendi planlarını hayata geçirmek için ataklar yapıyor, savaşı körüklüyor, Türk ve Kürt halklarının iş, ekmek, demokrasi ve özgürlük taleplerini görmemezlikten geliyor. Biz Türk işçi-emekçiler ve ezilen Kürt halkları olarak, burnumuzun dibinde emperyalist bir savaşa hayır diyoruz! Emperyalist kapitalist devletlerin, halkları inim inim inleten diktatörlerin tarafı olmayacağız, tüm bu sömürücülerin ve kan emici yarasaların oyunlarına gelmeyeceğiz.
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!
YAŞASIN İŞÇİ-EMEKÇİLERİN DÜNYA BARIŞI!
KAHROLSUN KAPİTALİSTLER!
KAHROLSUN EMPERYALİSTLER!
KAHROLSUN DİKTATÖRLER!