
Deri-İş’in 31. Olağan Genel Kurulu, 31 Ağustos ve 1 Eylül tarihleri arasında Petrol-İş konferans salonunda gerçekleştirildi. Kongreye deri işçilerinin yanı sıra, direnişteki Punto Deri Konfeksiyon işçileri, Ermenegildo Zegna işçileri, grevde olan Darphane işçileri, Petrol-İş, TÜMTİS, Tek Gıda-İş başkan ve yöneticileri katılarak destek verdiler. UİD-DER de kongrede yerini aldı ve UİD-DER adına bir konuşma yapıldı. Ayrıca genel kurulun yapıldığı salonun girişinde UİD-DER’li işçiler stant açarak “İş Kazaları Kader Değildir! İşçi Ölümlerini Durduralım” kampanyasını işçilere tanıttılar ve imza topladılar.
Kongre Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi’nin açılış konuşmasıyla başladı. Servi, AKP’nin işçi sınıfına dönük saldırılarına karşı sendikaların birlikte mücadele etmesinin zorunlu olduğunu ifade etti. Servi, gerçek işsizliğin %20’lerde olduğunu, çalışan işçilerin yarısının kayıt dışı çalıştırıldığını, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığını, bu nedenle her gün iş kazaları meydana geldiğini dile getirdi. Taşeronlaştırmanın yaygınlaştırıldığını, daha önce 350 bin civarında olan taşeron işçi sayısının 1,5 milyonu aştığını söyleyen Servi, bu saldırılar karşısında mücadele etmekten başka bir seçeneğin olmadığını ifade etti. Servi, hükümetin sendikal barajları düşürmediğini, iş kollarını birleştirerek sendikal barajları yükselttiğini belirtti. Servi, Kürt sorununun çözülmesi için ciddi bir adım atmayan hükümeti eleştirdi. Sendikaların ve işçilerin Kürt sorununun demokratik bir şekilde çözülmesi için çaba harcaması gerektiğini söyledi.
Açılış konuşmasının ardından Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın başkanlığında bir Divan Kurulu oluşturuldu. Divanın oluşmasıyla kongreye katılan sendikacılara ve destek veren kurumların temsilcilerine söz verildi. Bu konuşmalardan sonra delegelere söz verildi. Kongrede, tüzük değişikliği de yapıldı. İş kollarının birleştirilmesi nedeniyle Deri-İş Sendikası’nın ismi Deri, Tekstil, Dokuma İşçileri Sendikası olarak değiştirileceği belirtildi.
İki gün süren kongrede, Deri-İş yönetimine, Musa Servi başkanlığında tek liste sunuldu. Yönetim, denetim ve disipline yeni adaylar seçildi. Genel Başkanlığa yeniden seçilen Musa Servi, kapanış konuşmasında, birlik beraberlik içinde bir mücadele verilmesi çağrısı yaptı.
Aşağıda, UİD-DER temsilcisinin yaptığı konuşma metnini yayınlıyoruz:
deri-31kong2.jpg [1]

İşçi sınıfının kazanılmış haklarına yönelik peş peşe saldırı planlarının yapıldığı bir dönemden geçiyoruz. Uzun çalışma saatleri ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması yüzünden her ay yüzlerce işçi ölüyor ya da sakat kalıyor. Çok daha fazlası meslek hastalıkları yüzünden büyük acılar çekiyor. Ancak patronlar sınıfı doymak bilmiyor. En son kırıntısına kadar elimizdeki hakları almak istiyorlar. Şimdi yeni ve kapsamlı bir saldırı paketi gündemde. Taşeronluğun önündeki engelleri tamamen kaldırmak istiyorlar. AKP hükümetinin taşeron işçilerin sorunlarına son verecek diye tanıttığı bu paketle kadrolu işçilik tamamıyla hayal olacak. Sendikalar yasasında yapılan değişiklikle sendikaların yetkileri ellerinden alındı. Barajın altında kalan sendikalardan biri olan Deri-İş sendikasını zorlu günler bekliyor. Deri-İş ancak militan bir sendikal mücadele anlayışı ile bu durumu aşabilir. Bu bakımdan yeni dönemde sendika yönetimini büyük bir görev bekliyor.
Deri fabrikalarında sorunlar devam ediyor. Bu sorunlara karşı deri işçileri mücadele ediyorlar ve Deri-İş Sendikası’nda örgütleniyorlar. Buradan, sendikalarında örgütlenip mücadele ettikleri için işten atılan ve halen direnişlerine devam eden Punto Deri’deki işçi kardeşlerimizi, İsmaco’da mücadele eden işçi kardeşlerimizi UİD-DER adına selamlıyor, mücadelelerinde başarılar diliyoruz.
Sermayenin emrindeki AKP hükümeti, işçi sınıfının sendikal ve demokratik haklarını kuşa çevirmekle kalmıyor; işçi-emekçilerin kanı üzerinden Ortadoğu’da kirli hesaplara girişiyor. Ortadoğu’daki gelişmeler gösteriyor ki işçi sınıfını çetin günler bekliyor. Kapitalizm içinde bulunduğu krizin bedelini hem ekonomik hem de siyasi olarak işçi sınıfına ve ezilen halklara ödetmek istiyor. Maalesef işçi sınıfı örgütsüz olduğu için bu saldırıları engelleyemiyor. Sermaye sınıfının saldırılarına karşı gelmek için suni ayrımlara karşı bir arada mücadele etmemiz gerekiyor. Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrımı patronların çıkarlarına hizmet eder. Gücümüz birliğimizden ve örgütlülüğümüzden gelir.
İşçi sınıfının birliğinin sağlanması ve güçlü bir sınıf dayanışmasının inşa edilmesi için çalışan derneğimiz UİD-DER adına, deri işçilerinin mücadelelerinde zafere ulaşmasını ve Deri-İş Sendikası genel kurulunun başta deri işçilerinin ve tüm işçi sınıfının mücadelesini daha da güçlendirmesini diliyoruz.
Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği!