
Ben metal sektöründe alüminyum döküm işçisi olarak çalışıyorum. Bizim fabrikamızda araba yedek parçalarının dökümü yapılıyor.
Sizlere çalışma ortamımdan biraz bahsetmek istiyorum. Fabrikamızda döküm makineleri var, ben 400 tonluk bir makinede çalışıyorum. Her makinenin kendine ait potaları var ve bu potaların sıcaklığı 400 ila 600 derece arasında oluyor. Yaz aylarında, sıcağın etkisiyle çalışmak çekilmez bir hale geliyor. Bu da bizi bazen sinirlendirebiliyor ve istemeden de olsa arkadaşlarımızı kırabiliyoruz.
Bir başka sorun ise parçaların kalıplardan rahat alınabilmesi için yağlama işlemi yapıyoruz. Bu işlemi yaparken yoğun gaz ve dumana maruz kalıyoruz. Bunun için hiçbir önlem alınmıyor. Bize gaz maskeleri vermeleri gerekiyor. Ama vermiyorlar. Bu da ileride gazdan dolayı sağlık sorunları yaşayacağımız anlamına geliyor. Bazen makinelerimiz parça atabiliyor. Makineden parça fırladığında vücudumuzun bazı bölgeleri yanıyor. Bazen öyle oluyor ki bazı arkadaşlarımızın yanmadık yeri kalmıyor. O yanık kokularını bazen alabiliyoruz. Biz örgütsüz olduğumuz için patron hiçbir güvenlik önlemini almıyor.
Bizler örgütlü olmadığımız ve haklarımızı bilmediğimiz sürece patronlar biz işçiler için gerekli iş güvenliği önlemlerini almazlar. Çalışma koşullarımızda bizim daha rahat ve sağlıklı çalışacağımız olanakları bize sağlamazlar. Evet, bizler örgütlü ve bilinçli olursak, haklarımızı bilirsek, patronlara karşı boynu eğik değil de dik durursak, çalışma ortamımızda gerekli iş güvenliği önlemlerini patronlara dayatabiliriz. Patronlar da bunu yapmak zorunda kalırlar.