Eylemde “12 Eylül Evren’den Ergenekon Fırat’tan Öteye Geçmezse Yalan!”, “Darbesiz Toplum, Darbesiz Demokrasi, Darbesiz Siyaset İçin 12 Eylül Darbecileri Ve Sistemi Yargılansın!” pankartları ile katılımcı grupların flamaları açıldı. UİD-DER ise eyleme “Darbe Yasakları Kaldırılmalı, Darbecilerden ve Hizmetkârlarından Hesap Sorulmalı” pankartı ve flamalarıyla katıldı.
Eylemde, 12 Eylül darbesinde işkencede katledilen ve kaybedilen devrimciler için yapılan 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Daha sonra basın açıklamasına geçildi. Açıklamayı kurumlar adına 78’liler Girişiminden Nimet Tanrıkulu gerçekleştirdi. Tanrıkulu, 12 Eylül darbesinin 33. yıldönümünde faşist rejimin birçok kurumunun yerli yerinde durduğunu ifade etti. Tanrıkulu, 1987-2004 yılları arasında AB sürecinin etkisiyle yapılan anayasal değişikliklerin kozmetik değişimler olarak kaldığını; Ergenekon operasyonlarında önemli sayıda asker-sivil bürokratın tutuklanmasının rejimi demokratikleştirmediğini belirtti. Türk “sivil” siyasetinin her döneminde cuntacılarla uzlaştığına dikkat çekerek, 80’li ve 90’lı yıllar boyunca koalisyon hükümetlerinin oynadıkları rolü hatırlattı. 30 yıllık “sivil” hükümetler dönemi boyunca 12 Eylül’ün temel kurumlarının sürdüğüne, AKP hükümeti döneminde de bu durumun devam ettiğine dikkat çekti. Darbecilerin yargılanmasını engelleyen geçici 15. Madde’nin kaldırılmasının darbecilerin yargılanmasına yol açmadığını hatırlattı, Evren-Şahinkaya ikilisinin ifadesinin alınmasının “şike” gerçeğini değiştirmediğini söyledi.
Açıklama şu sözlerle sona erdi: “Sadece darbe yapmayı tasarlayanlar değil, gerçekten darbe yapanlar da yargılanmalı, demokratikleşme buna hizmet etmeli. Eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, ekolojik, cinsiyetçi olmayan anayasa yapılmalı. 12 Eylülcülerin Kürt/ Kürdistan kavramlarını tarihe gömmenin ana merkezi, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi İnsan Hakları Müzesi olsun, işkence suçluları yargılansın! Asker/sivil bürokrasisiyle, destekçisi büyük sermayesiyle ve emperyalist güç odaklarıyla, Türkiye 12 Eylülcülerle yüzleşmeli/hesaplaşmalı! Sadece Ergenekoncular, 28 Şubatçılar değil; 12 Eylül darbecileri de yargılanmalı! 12 Eylül darbe rejimi bütün kurum ve kurallarıyla, düşünce ve davranış kalıplarıyla tasfiye olmalı!”Basın açıklamasının ardından 12 Eylül faşist cuntası döneminde yaşanan işkenceleri konu alan bir skeç oynandı. Skeçten sonra 12 Eylül’ün tanığı ve mağdurlarına söz verildi. İşkencede katledilen Nezat Sağnıç’ın annesi Rabia Sağnıç, yaşadığı acıyı Kürtçe anlattı. Sağnıç evlerinin cuntacılar tarafından basıldığını, bütün ailenin işkence gördüğünü ve oğlu Nevzat’ın katledilişinde yaşadığı acıyı anlattı. Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Cumartesi Anneleri’nin sembol ismi Berfo Ana’nın oğlu Mikail Kırbayır da bir konuşma yaptı. Mikail Kırbayır, gözaltında işkence edilerek öldürülen kardeşi Cemil Kırbayır’ın, devrimci kimliğinden dolayı katledildiğini, TBMM’de oluşturulan komisyonun çalışmaları sonucu 30 yıl sonra faillerin tespit edildiğini anlattı. Buna rağmen faillerin yakalanamadığını belirtti.
Eylem darbecilerin yargılanmasını talep eden sloganların atılmasıyla sona erdi.