Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > İşyerlerinden > İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği > Suçlu Cemil Kaptan Değil Onu Ölüme Gönderenlerdir

Suçlu Cemil Kaptan Değil Onu Ölüme Gönderenlerdir

Sarıgazi’den bir işçi

19.09.2013

4 Aralık 2012’de Şile’de iş kazasında hayatını kaybeden Cemil Kaptan, bilirkişi raporuna göre %40 kusurlu bulundu. Bilirkişi raporları işçileri değil bürokratları, patronları ve onların müdürlerini koruyor. İşçiler iş kazalarında canlarını kaybederken sorumlular yargılanmıyor. Bunun son örneği Cemil Kaptan’ın davasında hazırlanan bilirkişi raporu oldu.

Cemil Kaptan, 4 Aralık 2012’de kötü hava koşulları nedeniyle batan bir geminin mürettebatını kurtarmak için botla yardıma giderken hayatını kaybetmişti. İzinde olmasına rağmen işten atılma tehdidiyle zorla çağrılarak göreve gönderilmişti. İşinden olmamak için gitmek zorundaydı. Fakat kullandığı KEGM-7 kurtarma botunun bir ay önce yapılan haftalık kontrolünde otomatik pilotunun çalışmadığı tespit edilmişti. Arıza raporu Kıyı Emniyeti’ne bildirilmişti. Fakat hiçbir tamir yapılmamıştı. “Batmayan tekne” diye adlandırılan KEGM 7, Şile Limanı’ndan çıkarken şiddetli dalgalar nedeniyle kayalara çarparak parçalanmıştı. Cemil Kaptan ve yanında bulunan üç arkadaşı kayalara çarparak parçalanan botta hayatlarını kaybetmişlerdi. İşçiler bile bile ölüme gönderilmişti. İş kazası iş güvenliği önlemlerinin alınmaması yüzünden meydana gelmişti. Ama bilirkişi raporuna göre asıl suçlu öncelikle hava koşulları olmak üzere işçilerdi. Cemil Kaptan %40 kusurluydu. Çünkü amirleri istemiş olsa bile Cemil Kaptan hava ve deniz durumunu dikkate almadan(!) ve can yeleği giymeden kurtarma botuna binmişti! Onu tehditle gönderen Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı ise rahat rahat koltuğunda oturmaya devam ediyor. Çünkü Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Orakçı hakkında soruşturma izni vermedi.

Cemil Kaptan’ın eşi Gülay Özben ise bu adaletsizliğe şöyle isyan ediyor: “Öldükten sonra suçlamak kolay, nasılsa ispatı yok. Eşimin katili masa başında oturmaya devam eden genel müdürdür. Telefonda emri kim verdiyse odur. Sayın Bakanıma sesleniyorum. Müfettiş raporlarına rağmen hakkında soruşturma bile açtırmıyor. İnsan hayatı bu kadar mı değersiz? Bu sorulara yanıt bulamıyorum. Ben de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Adalet istiyorum. Hem zorla çağırıp hem de eşimi suçlu yapıyorlar. Vicdanları nasırlaşmış.  Kendisine ‘Sakın denize çıkma’ diye yalvardım. Evden, ‘dedem de denizde boğulmuştu, beni de boğacaklar’ diye söylenerek gitti. Sayın Bakanımız, neden genel müdürün yargılanmasının önünü kesti. Bunun nedenini öğrenmek istiyorum. Genel müdürün şovu uğruna eşim hayatından oldu.”

Cemil Kaptan’ın Şile kıyısında şiddetli fırtınada son kez kurtarılmayı beklerkenki görüntüleri televizyonlarda yer almıştı. “Batmayan tekne” olarak adlandırılan bot, sözde değil de gerçekten batmasaydı belki işçiler şu an yaşıyor olacaktı. İşçilerin hayatı bu kadar değersiz olmamalıdır. Hiçbir güvenlik önlemi almadan işçileri denize gönderenlerden hesap sorulmalıdır. İş kazalarında bilirkişi raporlarıyla işçileri “kusurlu, hatalı” göstererek suçlayan ve faturayı işçilere çıkaran zihniyet ancak mücadele ederek ortadan kaldırılabilir.

  • İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği [1]

Kaynak URL: https://uidder.org/suclu_cemil_kaptan_degil_onu_olume_gonderenlerdir.htm

Links
[1] https://uidder.org/taxonomy/term/243