
Derneğimiz UİD-DER, Feniş Alüminyum’da 16 gündür direnişte olan işçilere bir ziyaret gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor, Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı ile gerçekleştirdiğimiz ziyarette direnişçi işçiler, bizleri “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganı ile karşıladılar. İşçilerin coşkulu karşılamasının ardından “Feniş İşçisi Yalnız Değildir”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganları hep birlikte atıldı.
Sloganların ardından söz alan Çelik-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Şerafettin Koç direniş süreci üzerine bir konuşma yaptı. Üretimde ve idari bölümde çalışan 520 işçinin işsiz kaldığını belirten Koç, direnişi başlattıkları günden bu yana pek çok eylemler gerçekleştirdiklerini ifade etti. Koç, “Bugün aramızda olarak motivasyonumuzu arttıran, direncimizi arttıran bir ziyaret gerçekleştirdiniz. Bizi desteğe geldiğiniz, moral verdiğiniz için size çok teşekkür ederiz” dedi.
Ziyarette UİD-DER adına da bir konuşma yapıldı. Konuşmada şu sözlere yer verildi: “İşçi kardeşlerimiz, hakları için mücadele eden direnişçiler, hepinizi en samimi duygularımızla selamlıyoruz. Sizler de biliyorsunuz, bunca emeğinizin, alın terinizin karşılığı bu olmamalıydı.
Haksız, hukuksuz bir biçimde kapı önüne koyulmamalıydınız. Yoksulluğa, işsizliğe mahkûm edilmemeliydik. Ama patronların vicdanı, insanlığı işte bu kadar! Yüz binlerce işçi sizin uğradığınız haksızlığı bilmeli, duymalı ve size destek olmalı. Onları bu direnişe ortak etmelisiniz. UİD-DER sizler gibi direnişçi işçilerin kurduğu, örgütlediği ve büyüttüğü bir işçi örgütüdür. Bizler sizlerin neler hissettiğini çok iyi biliyoruz. Çünkü aynı süreçleri bizler de onlarca defa farklı fabrikalarda yaşadık, tanık olduk. Umarız bizlerin tecrübeleri, deneyimleri sizin mücadelenize de faydalı olacaktır. Hepinize yürekten başarılar diliyoruz.”Konuşmaların ardından direnişçi işçiler ile sohbet ettik. UİD-DER’li işçilerin deneyimlerini paylaşmasının ardından, Feniş işçilerinin alkışlı uğurlamasıyla ziyaret son buldu.
Direnişçi işçiler mücadelelerine destek verilmesini istiyorlar
26 Yıl Feniş’te Çalışan Ali: Buranın en eski çalışanlarındanım. Feniş bu mahalleye, bu durağa adını vermiş bir fabrika. Eskiden esnaf, alışveriş yaptığımız zaman Feniş’te çalıştığımızı duyduğunda senet bile yapmazdı. Feniş markasına büyük bir güven vardı. Şimdi buradayız. Gebze halkının bize destek vermesi lazım. Burada çalışan işçiler buranın insanları. Mahallelerden yürüyüşlerimize katılan insanları görmek istiyoruz. Biz yürürken el sallayan, alkışlayan Gebze halkının içimize karışmasını istiyoruz.
12 Yıl Feniş’te Çalışan Uğur: Direnişte benim için çok ilginç bir şey oldu. Görüşümden dolayı yürüyüşlere, böyle şeylere kızardım eskiden. İnsan başına gelince anlıyormuş. Şimdi görüntülere bakıyorum. Şaşırıyorum. Desteğe gelen arkadaşlar hiç de savunduğum görüşten değiller. Ama insan bu deneyimi başına gelince anlıyor.
İsmail: 20 seneyi geçkindir bu fabrikada çalışıyorum. Biz buraya geliyoruz, birbirimizle dertleşiyoruz. Desteğe gelenler oluyor rahatlıyoruz. Ama eve gittiğimizde eşlerimizle sorun yaşıyoruz. Çünkü evde yalnızlar, sorunlarla iç içeler. Eşim arıyor, söyleyecek sözümüz yok. Haklarımızın, maaşlarımızın verilmesini istiyoruz.
12 Yıllık bir işçi; Daha önce sizlerin açtığı stantta imza atmıştım. İş kazalarına karşı açılan stantta. Ben daha önce bir grev, direniş deneyimi yaşamadım. Ama Akkardan direnişine desteğe gitmiştik. Sizinle gelen işçiler içinde bir Akkardan işçisi gördüm. İnsan gerçekten başına gelince her şeyi daha iyi anlıyor. Evine ateş düşüyor. Başına gelmeyince anlamıyorsun. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor. Ama şimdi yarın nasıl bir eylem yapmamız gerek diye şimdiden düşünüyoruz. Ulusal medya yazmıyor. Sesimizi duyurmak için fabrikanın dışına çıkıyoruz, büyük meydanlara. Başka fabrikalardan da desteğe gelen işçi dostlar oluyor, partilerden. Bu bize moral veriyor.
12 yıl Feniş’te Çalışan Abdullah: Burası özel sektör olsa da kurumsal bir fabrika. Düzenli bir şekilde yıllardır burada çalışırız. Herkes birbirini tanır. Şimdi başka bir işyerinde çalışmak da zor. Herkesin yaşı da ilerliyor. İşyerlerinde “insan kaynakları” 25-35 yaş arası diyor. Çocuğu olan, kirada olan daha çok zorlanıyor. İşsizlik maaşını da henüz almadık. Eskiden işçiler aralarında para toplardı. Düğünü, cenazesi olan toplanan paradan kullanırdı. Denetimi iyi yapılamayınca para toplamaktan vazgeçildi. Devam edilseydi şimdi destek sağlanırdı. Bundan sonrasını değil, bugünü düşünüyoruz. Bugün neler yapabiliriz diye burada çalışıyoruz. Komitemiz dışarıdan gelen önerileri de tartışıyor. Benim umudum var. Tazminatlarımızı ve maaşlarımızı alıp bundan sonrasına bakmak istiyoruz.