
Bugün işçiler birbirinden ve yanı başında çalışan arkadaşından öyle kopuk bir durumda ki, hangi işçiye sorsanız sanki bütün işçiler bir araya toplanmış da bunları konuşmuş gibi aynı sözleri duyarsınız: “Kimseye güvenilmez.” Taşeron işçisi, kadroluya, kadrolu taşeron işçisine, yeni işçi eski işçiye, eski işçi yeni işçiye, güvenmiyor.
Sendikacıların pek çoğu bıraktık taşeron işçileri örgütlemeyi, kendi üyelerini sınıfsal temelde örgütlü hale getirmek için bile bir şey yapmıyorlar. Sendikacılar işçilerin sınıf temelinde örgütlenmesini istemiyorlar. Eğer işçiler sınıf temelinde örgütlenmeye başlarlarsa, oturdukları koltuklarından, elde ettikleri rahat yaşamlarından ve yüksek maaşlarından olacaklarını çok iyi biliyorlar. Bu nedenle sendikalı işçilerin sınıf bilinci ve örgütlülük açısından sendikasız, taşeron işçilerden bir farkı yok.
Taşeron işçileri ise yaşadıkları sorunlardan, düşük ücretten, iş güvencelerinin olmamasından şikâyet ediyorlar. Aynı işyerinde birlikte çalıştıkları kadrolu işçilerle aynı işleri yapıyorlar. Ama aynı haklara sahip olmak için sıra birlikte örgütlenmeye geldiğinde, iki ayrı dünyanın insanları gibi davranıyorlar. Taşeron işçileri de yaşadıkları sorunların çözümünü kadrolu işçilerle birlikte mücadele etmekte görmüyorlar. Birlikte örgütlenmek yerine milyonlarca işçiyi taşeron şirketlerde çalıştıran patronlardan buna son vermelerini bekliyorlar. Taşeronun önünü daha da açmak için her gün yeni bir yasa çıkartan hükümetten ve devletten taşeronu kaldırıp kadro olanağı sağlamasını bekliyorlar. Oysa bu tümüyle yanlış bir beklentidir.
Kadrolusu, taşeronu, eskisi, yenisi işçiler birlikte örgütlenmeye başladığında bu ayrımı ortadan kaldırmaya başlayabiliriz. Bu sorunu ortadan kaldıracak asıl gücün kendi ellerimizde olduğuna inanmamız gerekiyor. En ufak bir sorun karşısında bile birlikte davranıp, birlikte hareket ederek örgütlenmeye başladığımızda asıl gücün kendi ellerimizde olduğunu yaşayarak göreceğiz. Birbirimize de, sendikalarımıza da sahip çıkacak olan biz işçilerin örgütlü gücünden başkası değil.