
Şirket yönetimi 9 Eylül 2013’te üretime ara verdiğini ilan etmiş ve 11 Eylülde 520 işçinin iş akitlerini feshetmişti. İşçilerin maaşları, ihbar ve kıdem tazminatları ödenmemişti. 2001 krizinden itibaren işçilerin maaşları düzensiz yatırılıyordu. 2010 yılından itibaren gözle görülür şekilde bir düzensizlik baş göstermişti. Feniş patronu Sedat Aloğlu hammadde ve kredi borcunu bahane ederek üretime ara vermiş, kredi bulunursa üretime devam edileceğini söylemişti. 3 aylık maaşlarının, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesini sağlamak için fabrikada beklemeye devam eden Feniş Alüminyum fabrikası işçileri 9 Eylül 2013 tarihinden bu yana birçok eylem gerçekleştirdiler. 11 Eylülde İzmit-İstanbul D100 karayolunu trafiğe kapatarak eylem yaptılar. 12 Eylülde görüşme yapmak için fabrikanın Mecidiyeköy’deki merkezine gittiler. Gebze Kent Meydanı’na bir yürüyüş düzenleyerek seslerini duyurmaya çalıştılar. Mücadelelerinin ulusal düzeye taşınması için 21 Eylülde Taksim Galatasaray Lisesi önünde bir basın açıklaması yaptılar.
UİD-DER’li işçiler olarak Feniş Alüminyum işçilerini o gün de yalnız bırakmadık. 21 Eylül günü Feniş fabrikası önünde toplandık. İşçilerle aynı otobüslere bindik ve yola koyulduk. Yol boyunca uzun uzun sohbet ettik. Feniş işçilerini dinledik. İşçilerle direniş süreciyle ilgili röportajlar yaptık. Taksim’e varıp otobüslerimizden indik. Kortejlerimizi oluşturduk ve sloganlar eşliğinde Galatasaray Lisesi önüne doğru yürüyüşe geçtik. “Direne Direne Kazanacağız”, “Feniş İşçisi Direnişin Simgesi”, “Her Yer Feniş Her Yer Direniş” sloganları eşliğinde Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüdük. Sloganlarımız ve alkışlarımız kesintisiz bir şekilde devam ediyordu. Bir süre oturma eylemi yapıldı. Ardından basın açıklamasına geçildi. Basın açıklamasını Feniş işçileri adına Çelik İş Gebze Şube Başkanı Şerafettin Koç yaptı. Feniş işçilerinin bu sürece nasıl geldiği anlatıldı ve talepler karşılanıncaya kadar direnişe devam edileceği vurgulandı. Basın açıklaması sonrasında Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydanı’na yürüme kararı alındı. Çevik Kuvvet basın açıklamasının yapıldığı esnada etrafımızı sarmış hazır kıta beklemekteydi. Taksim’e yürüme kararıyla beraber işçiler coşkulu ve kararlı adımlarla hareketlendiler. Ancak işçilerin karşısında polislerden oluşan etten bir duvar vardı. “İşçiler Burada Hırsızlar Nerede?”, “Ölmek Var Dönmek Yok” “Her Yer Feniş Her Yer Direniş” sloganları eşliğinde işçiler Taksim Meydanı’na yürümekte kararlıydılar. Bunun mümkün olmadığı polis tarafından anons ediliyordu. İşçiler oturma eylemi yaparak tepkilerini dile getirmeye çalıştılar. Eylemin ardından geri dönüş yoluna koyulduk. Sloganlar eşliğinde geri dönüyorduk. Beyoğlu caddeleri Feniş işçilerinin sloganlarıyla inliyordu. Hakları için mücadele eden işçilerin sloganları dört bir yanda yankılanıyordu. Otobüslerin bulunduğu alana kadar sloganlar ve alkışlar eşliğinde geri döndük.
Sermaye günden güne büyüyor. İşçilerin payına işten atılmak, açlık, yoksulluk, iş kazaları, meslek hastalıkları düşüyor. Hakkını arayınca karşına polisi çıkıyor, patronu koruyan kanunu çıkıyor. Tüm bu olumsuzluklara dur diyebilmek için bir araya gelmeliyiz. Her geçen gün bize bir kez daha göstermektedir ki işçinin işçiden başka dostu yoktur. Güzel günleri düşleyen işçiler bilirler ki çözüm işçi sınıfının örgütlü mücadelesindedir. İşçi sınıfının kurtuluşu örgütlü mücadelesinin eseri olacaktır. Herkesi sınıf mücadelesini yükseltmeye, işçi sınıfının gücüne güç katmaya davet ediyoruz.
YAŞASIN SINIF DAYANIŞMASI!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!