
Grevci işçiler iki gruba bölünerek nöbetleşe grev alanına geliyorlar. Böylece birbirlerini dinlendirmiş oluyorlar. Patron greve katılan işçilerin boşluğunu doldurabilmek için çeşitli yollara başvurarak her grevde karşılaştığımız grev kırıcılığı yapmaktan geri durmuyor. Çalışan işçilerin neredeyse bütün izinleri durdurulmuş ve işveren vardiyayı kaldırarak her işçiyi mağaza açılışından mağaza kapanışına kadar çalıştırıyor. Ayrıca mağaza içerisinde çeşitli firmalardan gelip, ürünlerini yerleştiren ve düzenleyen firma çalışanlarını daha uzun süreler orada tutarak grevin etkisini kırmaya çalışıyor. Grevci işçiler hafta sonlarının kendileri için çok önemli olduğunu söylüyorlar. Çünkü hafta sonu alışveriş merkezine gelen kişi sayısı artacak ve grevlerini daha çok kişiye duyurabilecekler. Üstelik haftalık ciro hesabı yapılacağı için patronun kaybı ortaya çıkacak.
Sosyal-İş Sendikası’nın işveren temsilcileri ile yaptığı görüşmeler sonucunda işverenin uzlaşmaz tavrı ortaya çıkmış durumda. İşverenin isteğine göre sözleşmenin imzalanması sonucunda, grevin sonunda işçilerin bir kısmı sözleşme kapsamı dışında bırakılacak. Böylelikle kapsam dışı bırakılan işçiler sendikalı olamayacak ve işten çıkarılma tehdidi ile karşı karşıya kalacaklar.İstanbul’da basın açıklaması
İşçiler, grevlerinin 8. gününde Leroy Merlin’in İstanbul’daki merkez ofisi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Birleşik-Metal-İş, Emekli-Sen, Dev-Yapı-İş, Petrol-İş, Nakliyat-İş, Dev-Sağlık-İş sendikaları ile emekten yana kurumlar da grevci işçilerin yanında yer aldılar.
10 Ekimde Akmerkez AVM’nin önünde toplanan işçiler, Leroy Merlin Merkez Ofisi’ne doğru yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş sırasında alkışlar eşliğinde “AVM’nin Kaderi Sendikayla Değişir”, “Sadaka Değil Toplu Sözleşme”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz”, “İş Ekmek Yoksa Barış da Yok”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganları atıldı. Merkez Ofisi önünde basın açıklamasını Sosyal-İş İstanbul Şube Başkanı Mustafa Ağuş gerçekleştirdi. Ağuş, ilk olarak toplu sözleşme görüşmelerine ve grev sürecine değindi. İşverenin sorunu çözmek yerine grev kırıcılığı yaparak işgücü açığını kapatmaya çalıştığını, buna rağmen bir haftayı aşkın bir süredir Bursa ve Ankara’da grevin sürdüğünü belirten Ağuş şöyle konuştu: “Leroy Merlin grevimiz başladığı günden bugüne ulusal ve uluslararası ölçekte birçok destek ve dayanışma gördü ve bugün de dayanışma artarak devam ediyor. Leroy Merlin grevimizin diğer önemli yanı ise Türkiye’de hizmet ve ticaret sektörünün fabrikaları olan AVM’lerde çalışan on binlerce çalışanın sorun ve taleplerinin de gündeme taşınmış olmasıdır. AVM’lerde yapılan ilk grev olan grevimizin başarısı, çalışanların sendikal örgütlenmesi ve daha iyi çalışma koşullarına sahip olmak için de umut olacaktır.”
Basın açıklamasının ardından DİSK Genel Başkan Yardımcısı Celal Ovat bir konuşma yaptı. Ovat, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Alışveriş merkezlerinin parlak vitrinlerinin ardında korkunç bir emek sömürüsü gizleniyor. Ama artık bu vitrinlerin ardındaki insanlık suçunu tüm topluma gösterenler var. Leroy Merlin işçileri bu mücadeleyi kazandıklarında yüz binlerce emekçinin yolunu aydınlatacaktır.”
Konuşmaların ardından Merkez Ofisi kapısına “Bu İşyerinde Grev Var” pankartı asıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Sosyal-İş Toplu İş Sözleşmesi Daire Başkanı Engin Sezgin, Merkez Ofisi kapısındaki Leroy Merlin ambleminin kaldırılmış olduğuna dikkat çekti. İşverenin imaj zedeleme korkusu olduğunu ama işçilerin haklarını vermeyerek zaten bu imajın zedelenmiş olduğunu dile getirdi. Atılan sloganlarla basın açıklaması sona erdi.