
Bayram öncesi, direnişçi işçilere yapılan bu anlamlı ziyaretle işçiler moral buldular. İşçiler ziyarete gelenleri “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Sendika Hakkımız Engellenemez”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Patronlar İşçilere Hesap Verecek!” sloganlarıyla karşıladılar. Direnişle ilgili sürecin de kamuoyuna değerlendirildiği ziyarette, ilk konuşmayı Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi yaptı. Servi, işten atılan işçilerin çalışma koşullarının iyileşmesi için anayasal haklarını kullanarak sendikada örgütlendiklerini, bunun karşılığında ise işten atıldıklarını vurguladı. İşçileri sendikadan uzaklaştırmak için baskıların sürdüğünü söyleyen Servi, şöyle konuştu: “İsterdik ki bu bayram öncesi işveren atılan işçileri geri alarak bu sorunu çözsün. Uluslararası markalar anlaşmaları askıya aldılar. Bizim istediğimiz buradaki üretimin kesilmesi değil, arkadaşlarımızın taleplerinin yerine getirilmesidir. İşverenin anlaşmaya yanaşması gerekir, aksi halde DHL’de olduğu gibi istemeye istemeye bizimle masaya oturmak zorunda kalacaktır. Anlaşmaya oturmazsa eylemlerimizi Nişantaşı ve Antalya’daki mağazaların önüne taşıyarak mücadelelerimizi diğer emek örgütleriyle birleştirerek yükselteceğiz. Talepler bellidir, işverence karşılanabilecek taleplerdir.”
Musa Servi’nin konuşmasının ardından Faruk Büyükkucak söz aldı. Büyükkucak konuşmasında şunları söyledi: “60 gündür direnen işçilerin masada anlaşalım tekliflerine rağmen patron bir ileri bir geri yaparak zaman kazanmaya çalışıyor. İşverene buradan sesleniyorum; nereye kadar kaçacaksın! İşçiler anayasal haklarını kullanarak, özgür bir şekilde ‘ben Deri-İş Sendikası’na üye olmak istiyorum’ dedi. Suçları bu! Dünyanın neresinde böyle bir suç var? İşveren işçileri geri almadığı takdirde bayram sonrası mağaza önlerinde daha da yığınsal eylemlikler devam edecektir.” Büyükkucak daha sonra Türk-İş’in, direnişçi işçilere gönderdiği “karınca kararınca bir bayram katkısı” dediği zarfları teslim etti.
Konuşmaların ardından ziyaret sohbetlerle devam etti.