Sinema, tersane, kargo, inşaat ve daha pek çok sektörden işçiler standımıza gelip imza verdiler. Sinema sektöründe çalışan bir işçi, basına yansımasa da sinema sektöründe irili ufaklı pek çok iş kazası yaşandığını anlattı. Acelesi olduğu için duramayan bir işçi bir süre sonra gelip “işimi bitirdim, koştura koştura geldim imza vermek için” diyerek imza verdi. İmza verdikten sonra duyarlılığı için teşekkür ettiğimiz emekli bir işçi, “asıl bizim size teşekkür etmemiz lazım. Ne kadar önemli bir şey yapıyorsunuz” diyerek duygularını ifade etti. Sadece işçiler değil, öğrenciler de vardı imza verenlerin arasında. Üstelik “biz de geleceğin işçileri olacağız, duyarlı olmamız lazım” diyerek imza verdiler.
İş cinayetlerinde kaç işçinin yaşamını yitirdiği hakkında fikri olmayanlar önce şaşkınlık yaşadılar, sonra imza attılar. Daha önce iş kazası geçirmiş işçiler de standımızı ziyaret ettiler. Gözüne kanca saplandıktan sonra bir gözü kör olan bir işçi, bizim bir şey söylememize gerek kalmadan imzasını atmıştı.
Standımızın ziyaretçileri arasında elbette her zamanki gibi iş güvenliği uzmanları da vardı. İş Güvenliği Yasası’nın, sorumluluğu iş güvenliği uzmanına yıkmak üzerine kurulu bir yasa olduğunu söylediler. İşverenin görmezden geldiği şeylere itiraz ettiklerinde işlerinden olduklarını, ama herhangi bir iş kazasının yaşanması durumunda başat sorumlunun kendileri olacağını, bu nedenle arada kaldıklarını, patrondan bağımsız olamadıkları sürece işlerini layıkıyla yapmalarının mümkün olmadığını anlattılar. Biz de onlara taleplerimizden birinin iş güvenliği uzmanlarının ücretini, sendikaların denetimindeki bir devlet fonundan alması olduğunu söyledik.UİD-DER’li işçiler olarak iş cinayetlerine karşı verdiğimiz mücadelenin öneminin farkındayız. Bunun içindir ki bu sorunun peşini bırakmayacağız. Topladığımız imzaları Meclis’e verdiğimizde işimiz bitmeyecek. Çünkü çok iyi biliyoruz ki, patronların karşısında örgütlü bir işçi sınıfı olmadığı sürece hükümet sorunların çözümü için hiçbir ciddi adım atmayacaktır. Hem hükümeti, hem de patronları yola getirecek olan sadece işçilerin örgütlü mücadelesidir. İşte derneğimiz UİD-DER'in yapmaya çalıştığı da budur. UİD-DER, işçilerin örgütlenmesi, bilinçlenmesi ve patronların karşısına büyük bir güçolarak dikilmesi için çalışıyor.