
O günden sonra işçiler işletme müdürüyle her gün görüşmeye çalışmış fakat her defasında çeşitli bahanelerle atlatılmışlardı. 11 Kasım akşamı işçiler taşeron şirket tarafından aranmaya başlandı ve işten çıkışlarının yapıldığı söylendi. Akşamın 10’unda, 11’inde evlerinden aranarak işten çıkarıldıkları söylenen işçiler büyük bir öfkeye kapıldılar. Yıllarca emek verdikleri, ailelerine ayırdıklarından daha çok zaman ayırdıkları işlerinden atıldıklarını telefonla öğrendiler.
İşçiler, 12 Kasım sabahı işten atılmalarını protesto etmek için sabah 07.00’dan itibaren çocuk acil servisi önünde toplanmaya başladılar. İşten atılmayı kabul etmediklerini, herkesin işbaşı yapacağını ve kimsenin işyerini terk etmeyeceğini duyurdular. Akşam 18’e ulaşan işten atılan işçi sayısı an be an arttı. İşyeri temsilcileri hastane içinde gezerek işten atılmalara karşı yapılması gerekenleri işçilere anlattılar. Saat 11.00’da
yemekhane önünde toplanıldı ve bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında yaşanan süreç anlatıldıktan sonra bu süreç sonunda 40 işçinin işten atıldığı belirtildi ve şöyle söylendi: “Örgütlü gücümüzün neler yapabileceğine yalnızca biz değil hastane yönetimi de tanık olmuş ki şimdi 40 arkadaşımızı işten çıkararak bizim birlikteliğimizi bozmak, bizlere gözdağı vererek hak arama mücadelemizi bastırmak istiyor. Oysa biz ne bu tehditlere ne de işten atma saldırılarına boyun eğmeyeceğiz.” Basın açıklamasından sonra işçiler mesailerine geri döndüler. Gün boyunca da hastane yönetimi tarafından gelebilecek, çalışan işçileri zorla işten çıkarmaya dönük her türlü saldırıya karşı tetikte beklediler. Bir işçinin zorla işyerinden çıkarılmasını da engellediler.13 Kasım sabahı 07.00’da yine çocuk acil servisi önünde toplanmaya başlayan işçiler, sloganlarla işten çıkarmaları protesto etmeye başladılar. Saat 09.30’a kadar burada bekledikten sonra yemekhane önüne doğru yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş sırasında sık sık “Direne Direne Kazanacağız”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Atlan İşçiler Geri Alınsın!” sloganları atıldı. Yemekhane önüne gelindiğinde protesto burada da devam etti. Saat 10.30’dan itibaren çeşitli sendika, parti, işçi örgütleri ve öğrenciler, Hacettepe işçisine destek olmak için gelmeye başladılar. DİSK Genel Sekreteri ve Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun yaptığı basın açıklamasının yanı sıra, desteğe gelen sendikalar, partiler, dernekler ve öğrenciler de birer konuşma yaptılar. UİD-DER adına yapılan konuşmada; Hacettepe işçilerinin uzun yıllardır hakları için mücadele ettikleri, bu mücadelenin çocuklarına ekmek götürme mücadelesi, güvenceli çalışma mücadelesi olduğu söylendi. UİD-DER’li işçilerin bu mücadelede her zaman Hacettepe işçisinin yanında olduğu, bundan sonra da yanında olacağı belirtildi.
Saat 15.00’da DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri ve Dev Sağlık İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve işyeri temsilcileri önceden alınmış olan randevuları için Hacettepe Hastanesi rektörüyle görüşmeye gittiler. Görüşmenin ardından Arzu Çerkezoğlu, yaptığı açıklamada; yapılan müzakere sonucunda rektörün işten atılan işçilerin durumunu tekrar gözden geçireceğini söylediğini ve 14 Kasım 16.45’de tekrar görüşüleceğini söyledi. Hacettepe Hastanesi yönetiminin işten atma saldırısında geri adım atmadığı takdirde bütün güçlerini Hacettepe Hastanesi’ne yığarak işçileri işe geri aldırmak için mücadele edeceklerini belirtti.
İşçiler, işten çıkarılmayan işçilerin çalışmaya devam etmesi, iş çıkışı verilen işçilerin ise 14 Kasım sabahı saat 07.00’da yine çocuk acil önünde toplanması duyurusundan sonra dağıldılar.