Fabrikalarında gündüz mesailerini bitiren UİD-DER’li işçiler olarak diğer mesaimiz için dernekte buluştuk. Yaptığımız kek, poğaça ve pastaları alarak, Feniş’te gece nöbette bekleyen direnişçi işçi kardeşlerimizin yanına gittik. Direniş yerine vardığımızda işçi arkadaşlar bizi kapıda karşıladılar. Bizlere sımsıcak direniş çaylarından ikram ettiler. Biz de onlar için hazırladığımız yiyeceklerin ikramını yapıp direniş çayı eşliğinde sohbetler ettik. Direnişçiler zaten gece ve gündüz vardiyası olmak üzere nöbet işlerini muntazam organize etmişler. Ziyaretimizin hemen başında nöbeti bitenler evlerine gitti, hemen öncesinde gece nöbetçileri geldi. Sohbetimize gece nöbetinde olan arkadaşlarımızla devam ettik. Direnişteki son gelişmeleri anlattılar. Biz de kendi yaşadığımız direnişlerden ve direniş ziyaretlerinden edindiğimiz tecrübelerden örnekler verdik.
İşçiler “çoğu arkadaşımız maddi sıkıntılarından dolayı çalışmak zorunda kalıyor. Geçenlerde Nizamettin Önerge arkadaşımızı iş kazasında kaybettik. Patron bizi bu hale düşürmeseydi arkadaşımızı iş kazasında kaybetmeyecektik. Yevmiyeye giden arkadaşlarımız var” dediler. Feniş işçileri her türlü zorluğa göğüs germeye çalıştıklarını ve bu onurlu mücadeleyi sadece kendileri için değil tüm işçiler için de sürdürdüklerini anlattılar. İşçi sınıfı olarak yeterince örgütlü olmadıklarını fakat direnişin kendilerine çok şey öğrettiğini anlattılar. Dayanışmadan, mücadeleden bahseden işçiler ziyaretlerimizden çok memnun olduklarını ifade ettiler. Sıcak sohbetin ardından artık gitme vakti gelmişti. İşçiler “yine bekleriz, bugünkü gece vardiyası sayenizde çok güzel geçti” diyerek bizleri uğurladılar. Biz bir kez daha şunu görmüş olduk ki, nerede bir işçi mücadelesi varsa orada dayanışmaya ihtiyaç var.