
Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Ozanlar biz işçileri ne güzel anlatmış şiirlerinde. Nazım Hikmet, Hasan Hüseyin, Ahmed Arif… İşçi sınıfından emekçilerden yana şairler. Onların şiirleri işçilerin, emekçilerin ezilenlerin kavgası, umudu, öfkesi, coşkusu ve özlemiyle dolu! Şiirleri yeri geldi bestelendi, şarkı türkü oldu söylendi. Yeri geldi işçilerin sesinden süzülerek grevlerde, direnişlerde ve meydanlarda okundu.UİD-DER İşçi Tiyatrosu, 16 Kasım Cumartesi günü Sarıgazi Temsilciliği’nde işçi sınıfının şairlerinin şiirlerinden oluşan bir şiir dinletisini müzik ve dans eşliğinde gerçekleştirdi. Şiir dinletisine birçok işkolundan işçiler katıldı. Şiirler canlandırılarak, teatral bir dille sahnelendi. Şiirlerin aralarında anlatıcılar devreye girdiler ve işçi sınıfının sorunlarına değindiler, özlem ve umutlarını dile getirdiler. Her şiir salonu dolduran biz işçileri duygulandırdı, iş kazalarına, işsizliğe, düşük ücretlere, ağır yaşam koşullarına karşı öfkemizi biledi.
Şiir dinletisi ozanlarımızı genç işçilerle buluşturdu. Onların emeklerinin unutulmadığını gösterdi. İşçi sınıfının kavgasına yazılmış şiirler, ağıtlar ve marşlar bugün genç işçilere okununca daha da anlam ve önem kazanıyor. UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun emekleriyle hazırlanan bu etkinlik, yozlaşmış burjuva sanatına mahkûm olmadığımızı ortaya koydu. Bugün genç kuşakların beynine pompalanan popüler kültüre karşı işçi sınıfının paylaşıma, dayanışmaya ve ortaklaşmaya dayanan mücadele sanatını ayakta tutmalıyız.