
Kıdem tazminatının gasp edilmesine engel olmak için “Köleliğe Karşı #Direnİşçi” şiarıyla başlattığı kampanyaya devam eden DİSK, 20 Kasımda Ankara’da eylem düzenledi. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası önünde toplanmaya başlayan kitle, Ziya Gökalp Caddesi’nden geçerek Sakarya Caddesi’ne yürüdü. Eyleme direnişte olan Hacettepe Hastanesi taşeron işçileri, grev hakları gasp edilen İzelman ve İz-Enerji işçileri, DİSK’e bağlı sendikalı binlerce işçi, HDP yöneticileri, çeşitli parti temsilcileri katıldı.
Sakarya Caddesi’ne gelindiğinde ses aracından kitleye seslenen DİSK Genel Başkanı Kani Beko, bir konuşma yaptı. Direnişçi Hacettepe işçilerini ve İzelman ve İz-Enerji işçilerini selamlayan Beko, mücadeleleri boyunca işçilerin yanında olacakları vurgusunu yaptı. Bir aydır eylemlerini
sürdürdüklerini söyleyen Beko; Gebze’de, İstanbul’da, Kayseri’de, Konya’da, Çerkezköy’de, Antalya’da, Kocaeli ve Eskişehir’de işçilerin iradelerini ortaya koyduklarını dile getirdi. Kıdem tazminatının fona devrinin kıdem tazminatı hakkının yok edilmesi olduğunu söyleyen Beko, patronlar için işçi çıkartmanın maliyetsiz olduğunu dile getirdi. Hazırlanan yeni taslakta kıdem tazminatının en az yarı yarıya düşeceğini vurgulayan Beko, şöyle devam etti: “Patronların ödediği primin üstünü devlet tamamlasın denmektedir. Ya da bu primler İşsizlik Fonu’ndan tamamlansın gibi öneriler havada uçuşmaktadır. Siz çocuk mu kandırıyorsunuz? İşsizlik Fonu’nda ve devletin topladığı vergilerde işçilerin de parası vardır. İşçinin kıdem tazminatını işçiye ödetmek nasıl bir zihniyetin ürünüdür?”Kıdem tazminatını alma yollarının oldukça basit olduğunu söyleyen Beko şu önerileri sıraladı:
1475 sayılı kanunun 14. maddesinde ufak bir değişiklik yapılarak işçinin 1 gün bile çalışması halinde tazminata hak kazanması sağlanmalıdır.
Hak kayıplarına neden olan kıdem tazminatı üst sınırı kaldırılmalıdır.
Ücret Garanti Fonu’nun kapsamı genişletilerek, kıdem tazminatının da kapsama alınması sağlanmalıdır. Bu alacaklar daha sonra işverenden tahsil edilmelidir.
Kıdem tazminatının ödenmemesi durumunda daha ağır yaptırımlar getirilmelidir. İflas gibi durumlarda işçinin alacağı bankaların ve kamunun alacağından öncelikli olmalıdır.
İşkolu barajı başta olmak üzere sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Çünkü sendikalı işçi hakkını yedirtmeyecektir.
Beko’nun konuşmasının ardından “Ölmek Var Dönmek Yok, Tazminatı Vermek Yok” sloganı hep bir ağızdan atıldı. Sloganların ardından eylem sona erdi.