Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)


Tekstil İşçilerinin Sorunları

Sarıgazi’den tekstil işçileri

04.12.2013

Merhaba arkadaşlar,

Biz 14 yıllık tekstil işçisi iki arkadaşız. Tekstil sektöründe çalışan işçilerin sorunlarını kendi yaşadıklarımız üzerinden anlatmak istiyoruz sizlere. Öncelikle tekstil sektöründeki patronların oldukça örgütlü olduğunu söyleyelim. Her yıl bir araya gelip işçilere ne kadar zam vereceklerini, parça başı iş verip vermeyeceklerini konuşup ortak karar alıyorlar. Hiçbiri de aldıkları kararın dışına çıkmıyor. Ama ne yazık ki biz işçiler onlar kadar birlik değiliz. Bu nedenle de yaşadığımız pek çok sorun var.

Tozun, pisliğin içinde çalışıyoruz. Çoğu zaman tuvaletlerde sabun bile bulunmuyor. Üç kuruşluk sabunu bile çok görüyor bize patronlar. Fazla mesai yapılacağı zaman bırakın bize sormayı, çıkış saati gelinceye kadar haberimiz bile olmuyor. Paydos saatine 5 dakika kala “mesai var, çıkmayın” diyorlar. Kimse bize bir işimiz olup olmadığını sorma zahmetine bile katlanmıyor. Hastamız olamaz, planlarımız ya da özel işimiz hiç olamaz! Bütün hayatımızı onların mesai ihtiyaçlarına göre düzenlemek zorundayız.

 Zaten mesai kalmak istemediğimizde doğrudan kapıyı gösteriyorlar. Pazar günü yaptığımız mesailerin ücretini vermek yerine hafta içi bir gün izin veriyorlar. O da genellikle onların belirlediği, iş olmadığı bir gün oluyor. Hafta içi yaptığımız mesaileri de yine gelmediğimiz günden kesiyorlar. Ama her seferinde iş yasasındaki gibi 1 saate karşılık 1,5 saat izin vermek yerine 1 saate karşılık yine 1 saat izin veriyorlar. Zaten ücret olarak vereceklerse de saatlik ücretimizi eksik hesaplıyorlar. Çünkü günlük ücretimizi 8’e değil 10 saat çalıştığımızı iddia ederek 10’a bölüyorlar! Böylece saatlik ücretimiz düşük çıkıyor.

Normalde hafta içi çalıştığımızda zaten 45 saati doldurmuş oluyoruz. Ama biz Cumartesi günleri de öğlene kadar çalışmak zorundayız ve bu çalışma fazla mesai sayılmıyor. Sigortamız asgari ücret üzerinden ödeniyor.

Biz köle ya da robot değiliz. İnsanız ve insan muamelesi görmek istiyoruz. Susmak bir yere kadar oluyor. Bütün bu haksızlıklara maruz kalıp sesimizi çıkaramamak, çıkardığımızda da “nankör”, “uyanık”, “üçkağıtçı” gibi ithamlarla karşı karşıya kalmak çok zorumuza gidiyor. Ama işte bir kez örgütlü olmadığımızda bütün bu sorunlar karşısında çaresiz kalıyoruz. Zaten öyle bir yetiştirildik ki bugüne kadar bize hep konuşmanın, karşı gelmenin ayıp olduğu söylendi. O yüzden ne kadar haklı olduğumuzu bilsek de patronlar karşısında dilimiz tutuluveriyor. Biliyoruz ki başka bir işyerine gittiğimizde de işçiler birlik değilse yine aynı sorunlarla karşılaşacağız. O yüzden sorunlarımızın çözümü birlik olmaktan geçiyor. Hakkımızı bilelim, örgütlenelim, mücadele edelim.


Kaynak URL: https://uidder.org/tekstil_iscilerinin_sorunlari.htm