Derneğimizin İşçi Dayanışması bültenini işçi mahallelerinde ve fabrikalarda işçilere ulaştırmaya devam ediyoruz. Bültenimizi işçilere düzenli olarak ulaştırarak onlarla bağ kurmaya çalışıyor, derneğimizi ve faaliyetlerimizi anlatıyoruz. Bülten dağıtımı için gittiğimiz fabrikalarda patronlar işçilerin bilinçlenmesinden ve haklarını aramasından rahatsız oluyorlar.
İşçi Dayanışması bültenimizi bu kez bir metal fabrikasına dağıtmayı planladık. Bültenimizi ulaştırdığımız bu işyerinde işçiler çalışma koşullarını düzeltmek için bir örgütlenme çalışması başlatmışlar. Fabrikadaki işçiler tıpkı pek çok işyerinde olduğu gibi çok kötü koşullarda çalışıyorlar. Uzun çalışma saatleri, yemek sorunu, düşük ücretler, iş kazaları… Patron işyerinde sendika adını duyar duymaz iki işçiyi tüm tazminat haklarını vererek işten çıkartmış. İşyerinde durum buyken biz de oradaki işçi arkadaşlara ulaşmak ve bültenimizi vermek için işyeri çıkışında dağıtım yapmak için gittik. Patron bülten dağıtımımızdan rahatsızlık duyarak dağıtımımızı engellemeye çalıştı. Patronun bizi engellemesinin nedeni işçilerin ilgisiydi.
Sonraki günlerde işçi arkadaşlardan duyduğumuza göre patron işyerinde bazı değişikler yapmış. İşyerinde öğle yemeklerinde çok çeşitli yemek çıkmıyordu ve yemekler sağlıklı değildi. İş ağır olmasına rağmen öğle yemeklerinde çoğunlukla yoğurt verilmiyordu. Çalışma saatinde yaz-kış uygulaması yapılıyordu. Hafta içi de hafta sonu da mesaiye kalma zorunluluğu vardı. Bunlar içeride bu koşulları düzeltmek için sendikalaşmak isteyen işçilerin harekete geçmesinden ve bizim İşçi Dayanışması bültenimizi dağıtmadan önceki koşullardı. Bülten dağıtımı yaptıktan sonra patron öğle yemeklerini hijyenik bir şekilde 4-5 çeşide çıkarmış. Her öğle yemeğinde yoğurt verilmeye başlanmış. İşten çıkış saati 18.30’dan 17.30’a çekilmiş. Mesaiye kalma zorunluluğunu esneterek isteyenin kalmasını söylemiş. Patronun işçilere davranış şekli de değişmiş.
İşyeriyle ilgili görüştüğümüz işçi arkadaşların dile getirdikleri böyle. Bu değişiklikler bülten dağıtımlarımızın işe yaradığını gösteriyor. Patron işçilerin sendikalaşmasından ve örgütlenmesinden korktuğu için bu şekilde küçük de olsa değişikler yaptı. Fakat biz işçiler bu kısmi değişikliklerle yetinmemeli ve daha iyi çalışma koşullarını yaratmak için mücadele etmeliyiz. Bizim gücümüz birliğimizden gelir.