
İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapan Beta Kimya’da bu sabah saatlerinde bir patlama meydana geldi. Patlamada dört işçi yaralandı. Yaralanan üç işçinin yüzünde, ellerinde ve vücudunun ön kısımlarında ikinci dereceden yanıklar oluştu. Bir işçi ise dumandan zehirlendi. 19 işçinin çalıştığı fabrikada kimyasal yapıştırıcı üretimi yapılıyor. Patlamanın etkisiyle işçiler şok geçirdiler.
Patlamanın nasıl gerçekleştiğini işçiler şöyle anlatıyorlar: “İş olmadığı için tamir yapılacak spreyleri boşaltıyorduk. Spreylerin içinde likit gaz var. Spreylerin kapaklarını açmamızla arkadaşlarımızın alev alması bir oldu. Arkadaşlarımızın elbiseleri birden tutuştu. Bu duruma müdahale edecek kimse yoktu. Arkadaşlarımız panik halde ortalıkta koşuşturdular. Aslında spreylerin içinde likit gaz olduğu için bu işlemin dışarıda yapılması gerekiyormuş. Bu durumu daha öncesinde de söylemiştik. Çünkü spreylerden ufak kıvılcımlar çıkıyordu. Ama ‘bir şey olmaz’ denilerek içeride tamir etmeye devam ettik. Biz nasıl kurtulduk, bilmiyorum!” İşçilerin bu sözleri patronun ihmalini gözler önüne seriyor.
İş kazası tutanağı işçilere verilmedi!
Yaralılara ilk müdahale İçmeler Devlet Hastanesi’nde yapıldı. Hasta yakınları, İçmeler Devlet Hastanesi’ndeki polislere ve fabrika patronlarına tepkiliydiler. Burada iş kazası raporunun tutulduğunu ama polislerin hasta yakınlarına bu raporu vermediklerini dile getirdiler. Yaralı işçiler, İçmeler Devlet Hastanesi’nden Kartal Dr. Lütfü Kırdar Hastanesi’ne getirildiler. Burada sadece 22 yatak olduğu ve bunların da dolu olduğu gerekçesiyle, işçiler Darıca Farabi Devlet Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildiler. Burada da boş yer olmaması durumunda Derince Devlet Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edilecekler. İstanbul’da sadece iki devlet hastanesinde yanık tedavi ünitesi var. Bunların da yatak sayısı oldukça sınırlı! Bundan dolayı hastalar acılar içinde o hastaneden bu hastaneye dolaştırılıyorlar.
Patronların ihmalkârlığı ve iş güvenliği önlemlerini almamaları yüzünden 4 işçi daha acılarla boğuşmak zorunda! Bir kez daha ortaya çıkıyor ki, iş güvenliği önlemleri maliyet değil hayattır! Patronlar, kârları azalmasın diye iş güvenliği önlemlerini almıyorlar ve bunun bedelini işçiler ödüyor!