Merhaba dostlar, sizlere çalıştığım işyerinde yaşanan süreci anlatmak istiyorum. Yeni iş sağlığı ve iş güvenliği yasası nedeniyle ilk olarak işyerinin elektrik tesisatı ve eski makineleri değişti, daha önce olmayan makine kullanma talimatları asıldı ve boya badana yapıldı. Sonrasında kullanmak için zor aldığımız eldiven ve maskeler değiştirildi ve çalıştığımız tezgâhlara fazla fazla bırakıldı. Sağa sola ilk yardım ve iş güvenliği ile ilgili resim ve yazılar asıldı. Ecza dolabına gerekli olan malzemeler koyuldu, oysa önceden ecza dolabında yara bandı bulduğunda şanslıydın.

Bütün tedbirler alınıp pürüzler kaldırıldıktan sonra işyerini teftiş için iki iş güvenliği uzmanı ve bir sigorta müfettişinden oluşan bir heyet geldi, ne de olsa işveren üzerine düşen önlemleri almıştı. Geriye kalan, çalışan temsilcisini, destek elamanını seçmekti ve bu da zor olmayacaktı. Çünkü 26 çalışan içinde sadece 6 tane sigortalı olan vardı. Gelen heyetin karşısına da bu 6 kişi çıkmıştı zaten, sanki bu yasa sigortasız çalışan arkadaşlarımızı ilgilendirmiyormuş gibi oldu. Bir de zorunlu 12 saat iş güvenliği dersi varmış, onu da çalışma saatleri dışında bir saate aldılar. Ama bir türlü fazla mesailer yüzünden iş güvenliği dersine giremedik.

İşte teftişe hazırlık bu şekilde yapıldı. Yani her şey göstermelik olarak yerine getirildi. Yasayı çıkaran kaytarmanın kılıfını da hazırladığı için biz işçileri iş kazalarından kurtaracak olan yasa değildir. Biz işçileri kurtaracak olan şey örgütlü mücadeledir. Örgütlenebileceğimiz adres ise UİD-DER’dir. İş kazalarına kurban gitmemek için UİD-DER çatısı altında bir araya gelelim.