“İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” sloganıyla bir kampanya yürüten ve toplanan imzaları 21 Kasımda Meclis’e teslim eden derneğimiz, mücadeleyi büyütmek amacıyla “İş Kazalarına Karşı Mücadeleye ve Dayanışmaya!” adıyla bir etkinlik örgütledi. Etkinliğe katılan direnişçi işçiler ve emekten yana milletvekilleri ve sendika yöneticileri UİD-DER’in inat ve kararlılıkla sınıf içinde yürüttüğü çalışmaların farkında olduklarını ifade ettiler.
Direnişçi işçiler: "Yaşasın sınıf dayanışması!"
Kürsüye davet edilen Feniş’ten, Ankara Hacettepe Hastanesi’nden, Punto Deri’den direnişçiler, direniş süreçlerini anlattılar ve iş kazalarına karşı olan öfkelerini belirttiler. 3 aylık maaşlarını ve tazminatlarını alabilmek için 99 gündür direnişte olan Feniş direnişçisi Abdullah Hoşgör, direnişlerinin 63. gününde, gündüz işe gidip gece direniş alanında olan ve iş cinayetine kurban giden Nizamettin Önelge’nin hikâyesini anlattı. İşçilerin böylesi can yakıcı sorunlarına sahip çıktığı için UİD-DER’e teşekkür etti.
33 gündür direnişte olan Hacettepe direnişçisi ve aynı zamanda UİD-DER’li bir işçi olan Serpil Turkan ise, UİD-DER’in kampanyasının kendi hastanelerindeki yansımalarına dair örnekler verdi ve kampanyaya güç vermek için imza topladıklarını anlattı.
Kampanya sayesinde hastanede alınan iş güvenliği önlemlerinden söz etti.
137 gündür Punto Deri’de direnişte olan Ramazan Aygün nasıl örgütlendiklerini ve direniş sürecini anlattı. Direnişten önce işyerinde çeşitli kazalara, meslek hastalıklarına yol açan koşulların ve maddi-manevi pek çok sorunun, sendikalaşma mücadelesi ile beraber çözülmeye başladığını anlattı. Umursanmayan güvenlik önlemlerine artık dikkat edildiğini ifade eden Aygün, işçilerin örgütlendiklerinde güçlü olduğunu, damlaların birleştiğinde okyanusa dönüştüğünü vurguladı. Mücadelelerine kararlı bir şekilde devam edeceklerini vurgulayan Aygün, UİD-DER’e ve üyelerine direnişlerini ziyaret ettikleri ve böyle bir etkinlik gerçekleştirdikleri için teşekkür etti.
UİD-DER’in her zaman direnişçi, mücadeleci işçilerin yanında yer aldığının ifade edildiği etkinlikte, direnişçi işçiler, “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganıyla desteklendi.
Kürkçü: "Kendinizle gurur duyun"
Direnişçi işçilerin ardından HDP Eş Genel Başkanı ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü kürsüye davet edildi. Kürkçü, çok uzun bir süredir UİD-DER’in çalışmalarını takip ettiklerini, etkinlikte var olan tablodan ve UİD-DER’in gelişiminden, toplumsal duyarlılık yaratmasından, sınıf mücadelesi içerisinde var olmasından, kadınıyla erkeğiyle güç biriktirmesinden dolayı gurur duyduğunu vurguladı. Kapitalist sömürü mekanizmalarının işçilerin mücadelesi ile yıkılacağına değinen Kürkçü, iş cinayetlerine örgütlü işçi sınıfı ile engel olunabileceğini anlattı. Maden ocaklarını ziyaret ettiklerinde sendikalı işyerlerinde daha az iş kazası yaşandığını gördüklerini ifade eden Kürkçü, örgütlü işçi ile örgütsüz işçi arasındaki farkı çok net olarak gördüklerini dile getirdi. İnsanlığın kurtulması için kapitalizmin yenilmesi gerektiğini belirten Kürkçü, “bunun gerekliliğini yerine getirmek boynumuzun borcudur” dedi. Kürkçü, bir kez daha UİD-DER’e çalışmalarından dolayı teşekkür ederken, böyle bir örgüt yarattığınız için kendinizle gurur duyun sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Levent Tüzel örgütlenme ve mücadele çağrısı yaptı
Kürkçü’nün ardından HDP Milletvekili Levent Tüzel de bir konuşma yaptı. UİD-DER’li işçilerin iş kazalarına, meslek hastalıklarına ve iş cinayetlerine karşı ortaya koyduğu çabanın çok kıymetli olduğunu söyleyen Tüzel; eşitliğin, özgürlüğün olduğu bir dünya yaratılması, iş kazalarının olmaması için bu çabaların devam etmesi gerektiğini belirtti. Tüzel, kapitalist sistemde işçinin canının önemli olmadığını, önlemlerin maliyet olarak görüldüğünü ifade etti. Bütçe görüşmesinde yaşanan bir örneği anlatan Tüzel, Malatya’dan bir iş cinayeti haberi geldiğinde AKP’li bakanların kendi sorumluluklarını görmezden gelerek sadece başsağlığı dilediklerine dikkat çekti. Taşeronun yasaklanması, iş saatlerinin kısaltılması için Meclis’e önerge verdiklerini söyleyen Tüzel, Meclis’te seslerini duyurmalarının yetersiz olduğunu, asıl önemli olanın işyerlerinde mücadele edilmesi olduğunu vurguladı. Üzerlerine düşen görevleri yerine getirmediği için sendikaları da eleştiren Tüzel, UİD-DER kampanyasında yer alan taleplerin üzerinde durdu ve bu talepler etrafında mücadelenin çok önemli olduğunu belirtti. “UİD-DER’in bu çabası ile HDP’nin emek alanındaki çalışmaları ortaklaşacaktır ve bunları devam ettirmek gerekiyor” diyen Tüzel, UİD-DER’e başarılar dileyerek konuşmasını bitirdi.
Şengül: "Çözüm kendi ellerimizde"
Etkinlikte, DİSK Genel-İş Anadolu Yakası Şube Başkanı Mahmut Şengül de bir konuşma yaptı. Şengül, kürsüye Genel-İş adına çağrıldığını, aslında pek çok etkinliği birlikte yaptıkları için kendisinin de UİD-DER’li sayılabileceğini belirterek, sınıf dayanışması duygularını iletti. Şengül, “İş kazalarında ve meslek hastalıklarında hayatını kaybeden işçilerin sesi Meclis’e taşındı, fakat bu burada kalmamalı. Bu iş cinayetlerinin adı terördür ve bu devlet eliyle sürdürülmektedir” dedi. Bu konuda sendikaların üzerine düşeni yapmadığını da ifade eden Şengül, hükümetin kıdem tazminatına göz dikmesini de eleştirdi. “Çözüm kendi ellerimizdedir. Alanlara çıkarak taleplerimizi dile getirelim” diyen Şengül, “UİD-DER’e sendikaların boş bıraktığı alanı doldurduğu için çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. UİD-DER gibi işçi örgütlerinde bilinç kazanan işçiler, sendikalarını güçlendirecektir” diyerek konuşmasını sonlandırdı