
Londra Üniversitesi’nde çalışan taşeron temizlik işçilerinin iki yıldır sürdürdükleri mücadele, yeni eğitim dönemiyle birlikte bir üst evreye sıçramış bulunuyor. İki yıl önce ücretlerinin yükseltilmesi için direnişe çıkan işçilerin mücadeleleri kazanımla sonuçlanmıştı. Bu süreçte örgütlülüklerini daha da güçlendiren taşeron işçiler, iki hafta önce yeni taleplerle ilk yasal grevlerini gerçekleştirdiler. Üniversitenin temizlik, güvenlik ve bakım işlerinde çalışan ve büyük bir bölümü göçmen işçilerden oluşan taşeron işçiler, hastalık ödemesi, tatil ve emeklilik haklarının kadrolu işçilerle eşit olmasını talep ediyorlar. İşçiler, yeni eğitim dönemiyle birlikte, bu üç talep için bir kampanya da başlattılar. Sendikalarının (Britanya Bağımsız İşçiler Sendikası –IWGB) tanınmasını da isteyen işçiler, kampanyalarını genişleterek 27-29 Ocak tarihleri arasında greve çıkacaklar.
Taşeron işçilerin mücadelesi öğrenciler tarafından da destekleniyor. 4 Aralıkta yaklaşık 100 öğrenci, işçilere destek vermek için üniversitenin idari binalarından birini işgal etti. Öğrenciler işçilerin talepleri karşılanana kadar eylemlerine son vermeyeceklerini açıkladılar. Binanın önüne gelen yüzlerce öğrencinin yanı sıra işçilerin de destek verdiği işgalci öğrenciler bir süre sonra yoğun bir polis saldırısına uğradılar ve bu esnada dört öğrenci tutuklandı.
İngiltere’nin diğer üniversitelerinde de öğrenciler ayakta. Üniversitelerin sermayenin çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırılmasına, kesintilere, harçlara ve baskılara karşı çıkan öğrenciler işgaller de dahil olmak üzere pek çok eylem gerçekleştiriyorlar. Üniversite yönetimleri ise eylemleri engellemek için polisi devreye sokarak öğrencilerin üstüne salıyorlar. Öğrenciler dövülüyor, gözaltına alınıyor ve binlerce sterlinlik mahkeme masraflarıyla tehdit ediliyorlar.
Öğrenciler, diğer taleplerinin yanı sıra polisin üniversiteye girmesinin yasaklaması için de 11 Aralıkta Londra’da bir protesto gösterisi gerçekleştirdiler. Eyleme 3000 öğrenci katıldı.
Kesintiler, harçların yükseltilmesi, taşeronlaştırma, işçi sayısının azaltılması, çalışma koşullarının ağırlaştırılması, baskılar, anti-demokratik uygulamalar, polis saldırısı… Tüm bunlara ancak işçilerin ve öğrencilerin mücadelesini ortaklaştırarak ve güçlendirerek yanıt verilebileceği açıktır. Bu dayanışmanın ve güç birliğinin sağlandığı durumlarda üniversite yönetimlerinin geri adım attığı ve planlarını hayata geçiremedikleri görülüyor.
(Taşeron işçilerin mücadelesi şu adresten takip edilebilir: