Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği sitesinde yayınlanmıştır (https://uidder.org)

Anasayfa > İşyerlerinden > Çeşitli sorunlar > Yorgunluk Çilesinin Bir Günlük Özeti!

Yorgunluk Çilesinin Bir Günlük Özeti!

Gebze’den bir kadın petrokimya işçisi

20.12.2013

Birkaç gün önce UİD-DER’in sitesinde işçi yazılarını okudum. Yazıların hepsi benim gibi çok çalışıp az para alan ve yaptıkları işlere rağmen değer görmeyen işçilerin hayatlarını anlatıyordu. “Aynı benim yaşadığım şeyler” dedim. Bazıları yaşadıkları iş hayatını rutin bir işgünü olarak yazmışlardı. Çok etkilendim ve ben de kendi çalıştığım işyerinde yaşananları yazmaya karar verdim.

Akşam yatarken çalar saatimi sabahın kör karanlığına denk gelen zamana ayarlıyorum ve yatıyorum. Sabah olunca çalar saatim çalmaya başlıyor. Saat 6:30 ve ben uyanmak istemiyorum. Çünkü üstümde bir önceki günün yorgunluğu var, daha atamamışım. Çalar saat sanki kafamın içini oyuyor gibi. Kulaklarım sızlıyor saatin sesinden. Kalkıp önce eşimin elbiselerini hazırlıyorum. Sonra kahvaltı hazırlayıp çocuklarımı okula gönderiyorum. Derken yine saate bakıyorum. Eyvah çıkmam gerek! Kahvaltımı bile yapamadım ama hemen çıkamıyorum. Çok ağır hasta bir kayınpederim var. Onun ilaçlarını masaya hazırlayıp kaynanama aksatmadan içirmesi için tembih ediyorum. Bir daha saate bakıyorum ki saat iyice ilerlemiş, neredeyse servisi kaçırmak üzereyim. Üstüme montumu geçirdiğim gibi ayakkabılarımı yolda düzeltiyorum. Var gücümle koşuyorum. Nefes nefese kalıyorum ama servise yetişmem gerektiği için durmuyorum ve zor da olsa servise yetişip arabanın koltuğuna yığılıyorum öylece.

Arkadaşlarım “neden bu kadar geç kalıyorsun” diye soruyorlar. Ben cevap veremiyorum, susup uyumaya çalışıyorum. Ama bir yandan da işyerine gittiğimde aç aç yemeğe kadar nasıl dayanacağımı düşünüyorum. Derken işyerine geliyoruz. Kartımızı basıp iş kıyafetlerimizi giymeye gidiyoruz. Ama ben kahvaltı yapamadığım için halsizim ve iş kıyafetimi bile zar zor giyiyorum. İşbaşı oluyor. Makinenin başına geçiyorum. Başım dönüyor. İşte maraton başlıyor. 40 saniyede makineden 6 ayrı malı al, çapaklarını al ve hatasız bir şekilde ikinci seri mal çıkana kadar yerleştir kasalara. Bu iş akşama kadar rutin gidiyor. Ustanın yok yere azarlamaları olmasa belki biraz daha iyi olurum. Ama hem kadın olduğum için hem de işe ihtiyacım olduğunu bildiği için üstüme geldikçe geliyor. “Sesimi çıkarsam beni işten atar mı?” diye düşünüyorum kendi kendime. Bazen avazım çıkana kadar bağırasım geliyor, “kovulursam kovulurum” diyorum. Ama sonra çocuklarım geliyor aklıma ve “yavrularımın ihtiyaçlarını nasıl karşılarım?” diyorum, susuyorum. Yine başımı öne eğip çalışmaya devam ediyorum.

Hep ayaktayım ve akşama kadar hiç oturmuyorum. Ayak tabanlarım sızlıyor ama günü bitirmek zorundayım. Onca üretim yapıyoruz zor koşullarda ama vardiya amirimizin hiç umurunda olmuyor ve bizden daha fazla sayı istiyor. Bize “sizden önceki arkadaşlarınız daha fazla sayı yapıyordu, siz hiçbir şey yapmıyorsunuz” diyor utanmadan. Yine geriliyorum ve bu sefer iş arkadaşlarıma bakıyorum. “Keşke şu insanlar benim gibi düşünse de ustaya ağzının payını birlikte versek” diyorum. Sonra biraz burukluk yaşıyorum çünkü onların da benden farkı yok. Yani umut var ama onu nasıl büyüteceğimizi mi bilmiyoruz? “Olmaz, imkânsız” mı diyoruz? Yaşadığımız çileler o kadar çok ki belki de kendimize gelemiyoruz. Her neyse işte yine akşam oluyor. Bu sefer işin bittiği saat gelip çatıyor. Ustalar son dakikaya kadar çalıştırdılar bizi ve makineler neden temiz değil diyorlar. Şimdi iş bitti, eve gitme vaktimiz geliyor, iş kıyafetlerimizi değiştirip servislere biniyoruz. Benim gibi diğer kadınların da konuşmaları birbirine karışıyor. “Akşam ne pişirsem, çocuklar eve gelmiş midir, bu yorgunlukta nasıl yemek yapacağız?” telaşı içinde eve gidiyorum. Yorgun yorgun mutfağa giriyorum. Montumu sandalyeye asıp evde ne varsa onlarla yemek pişiriyorum. Bulaşık yıkıyorum, çocuklarımın ödevlerini yaptırıyorum. Kendime zaman ayırmadan bir sonraki günün saatini yeniden kuruyorum.

  • Çeşitli sorunlar [1]

Kaynak URL: https://uidder.org/yorgunluk_cilesinin_bir_gunluk_ozeti.htm

Links
[1] https://uidder.org/taxonomy/term/260