Etkinlik, emekten yana tüm sınıf dostlarının Feniş direnişçileri adına selamlanmasıyla başladı. Ardından direnişin 63. gününde iş cinayetinde yitirilen Nizamettin Önelge anıldı. İnşaatlarda, madenlerde, tersanelerde, fabrikalarda iş cinayetleriyle yaşamı son bulan işçiler, sınıf mücadelesinde yitirilen tüm işçiler için saygı duruşunda bulunuldu. Etkinliğe katılan ve destek veren bütün kurumlara teşekkür edildikten sonra, dayanışma mesajları okundu.
UİD-DER adına okunan dayanışma mesajında şu sözlere yer verildi: “UİD-DER sizler gibi direnişçi işçilerin kurduğu, örgütlediği ve büyüttüğü bir işçi örgütüdür. UİD-DER’li işçiler olarak, sizlerin neler hissettiğini çok iyi biliyoruz. Çünkü patronların saldırılarına karşı bizler de onlarca defa farklı fabrikalarda direndik, mücadele ettik ve etmeye de devam ediyoruz. 100 gündür fabrikada verdiğiniz mücadelenizi bizler de destekleyerek, Feniş işçilerinin sesine ses vermek, gücüne güç katmak için çaba harcıyoruz. Feniş direnişinin 63. gününde kaybettiğimiz işçi kardeşimiz Nizamettin Önelge’nin acısını derinden yaşıyor, patronlara bir kez daha büyük bir öfke duyuyoruz. Patronlar pervasızca işçilere saldırırken, bizler seçimini mücadeleden yana yapan Feniş işçilerini kutluyoruz. Bizler biliyoruz ki işçiler örgütlüyse güçlüdürler. UİD-DER olarak haklı taleplerinizi destekliyoruz, mücadeleniz mücadelemizdir. Yaşasın Feniş Direnişi, Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele Birliği!” UİD-DER’in dayanışma mesajı işçilerden büyük alkış aldı ve “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganının tüm salonca atılmasıyla birlikte program coşkuyla devam etti.
Çelik-İş Gebze Şube Başkanı Şerafettin Koç, gecede kitleyi selamlayarak, direniş sürecini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Koç, direniş boyunca daha önce rekabet ettikleri sendikalardan yardım aldıklarını, hiçbir direnişe katılmayan siyasi partilerden destek gördüklerini
belirterek, “emekten yana dostlarımızdan destek gördüğümüz için bu tazminatları alacağız” dedi. Ardından UİD-DER’li işçilerin Feniş işçileriyle birlikte hazırladığı iki video işçilerin coşkulu alkışları eşliğinde izlendi. İlk videoda, direnişçi işçiler Feniş’teki çalışma koşullarını, direniş sürecini anlatırken, işçi eşlerinin gözünden direnişin eve nasıl yansıdığı röportajlarla aktarıldı. İkinci videoda ise Feniş direnişçilerinin gerçekleştirdiği eylemler, basın açıklamaları ve Feniş direnişine destek veren kurumların ziyaretleri vardı.Sunumda “Feniş direnişinin en önünde yürüyen kadın arkadaşlar, her türlü zorluğa göğüs gererek aramızdalar, onlar evlerinde çocuklarının bakımını üstlenir gibi direnişin bakımını üstlendiler. Onların gücü ve dayanıklılığı olmasa biz bugün daha kötü bir halde olurduk. Onlar direnişimizin anneleri, direnişimizin öğretmenleri, direnişimizin neferleridir” sözleri Feniş’te sayıca az olan kadın işçilerden ve işçi eşlerinden büyük alkış aldı.
Patronların saldırılarına boğun eğmeyen mücadeleci işçiler selamlandı
Gecede pek çok bölgede işçilerin mücadele ettiği vurgulandı. Hacettepe Hastanesi’nde taşeron işçilerin, Punto’da deri işçilerinin, İstanbul’da enerji işçilerinin, metal işçilerinin, gıda işçilerinin direnişlerle, eylemlerle haklarını aradıkları belirtildi. “Dünyada birçok ülkede işçiler grevlerle, eylemlerle haklarını arıyorlar. Biz Feniş işçileri de Gebze’de direniyoruz. Buradan hakları için direnen sınıf kardeşlerimize selamlarımızı yolluyoruz. Nerede bir mücadele başarıya ulaşırsa biliyoruz ki her yerde işçi sınıfı kazanacak” sözlerinin ardından “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganı atıldı.
Ardından Punto Deri’de direnişte olan işçiler kürsüde bir konuşma yaptılar. Örgütlenme ve direniş süreçlerini anlatan işçiler, hakkını arayan işçilere burjuvaların marjinal dediğini, ancak dayanışma ile beslenen mücadelelerin başarıya ulaşacağını ifade ettiler. “Punto-Feniş El Ele Mücadeleye” sloganı Punto Deri ve Feniş işçileri tarafından coşkuyla atıldı.
Konuşmaların ardından müzik programına geçildi. Feniş işçilerinden oluşan koronun seslendirdiği direniş türküsü, çekilen horonlar ve halaylar eşliğinde gece son buldu.