15 Aralık günü bana büyük umutlar verdi. Örgütlü bir işçi sınıfının neler yapabileceğini bir kez daha kanıtladı. İş kazalarının sınıfımızı, ailemizi nasıl yok ettiğine tanık olduk. Patronların keyfi uğruna acı çeken binlerce işçinin yalnız olmadığını haykıran UİD-DER, mücadele edersek iş kazalarını yaratan sömürü düzeninin yok edilebileceğini gösterdi.
Toplanan imzalar ve bu imzaların toplanış biçimi, işçilere umut verdi. Etkinlik bir arada olmanın sıcaklığını yaşattı. Mutlu olduk. Ancak hüzünlü anlarım, hatta yüreğimin yandığı anlar da oldu. İş cinayetlerine kurban giden işçiler ve işçi ailelerinin dramı herkesin olduğu gibi benim de yüreğimi yaktı. Dünyanın dört bir yanından gelen mesajlar da yalnız olmadığımızı gösterdi. Derneğin müzik ekibi de bize tarifsiz duygular yaşattı.
Etkinlik boyunca bir kez daha tüm çıplaklığıyla gördüğümüz patronlar sınıfının vahşi uygulamaları bana şair Cegerxwîn’in “Çîroka Zoro Axa” şiirini anımsattı. Bu “Zoro Axa”lara karşı, örgütlü mücadelemizle savaşacağız. İş kazaları kaderimiz değildir. Bunu durdurabiliriz.