7 Kasım itibari ile artık sendika üyelikleri e-devlet üzerinden yapılmaya başlandı. Eskiden sendikaya üye olabilmek için noter şartı gerekiyordu. Yani işçiler sendika üyesi olabilmek için notere para ödemek zorunda kalıyordu. Yapılan yeni düzenleme ile birlikte noter şartı ortadan kaldırıldı. Artık her işçi e-devlet üzerinden sendikaya üye olabilecek ve istifa edebilecek. Peki, bu yeni düzenleme bize neler getirecek?

Artık işçiler kendi e-devlet şifrelerini herhangi bir postaneden alarak sendikaya üye olabilecekler. İşçi, sendika üyelik bölümünden kendi bulunduğu sektördeki bir sendikayı seçerek üye olabilecek

İşçi üye olduktan sonra bu bilgi eş zamanlı olarak sendikaya ve Çalışma Bakanlığı’na ulaşır. Bu bilgileri sendika ve Çalışma Bakanlığı haricinde hiç kimse göremez. Ancak onlar üzerinden patron sendikaya üye olup olmadığımızı görebilir. Sendika çoğunluğu yakalayıp yetki başvurusunda bulunmadığı sürece patron sendikalı olup olamadığımızı öğrenemez. Sendika işçinin üyeliğini bir ay içinde reddetmediğinde işçi sendika üyesi sayılır. Sendikalı olan işçinin çalıştığı fabrikada gerekli çoğunluk yakalandığında sendika, Çalışma Bakanlığı’na yetki başvurusunda bulunabilir. Yetki alan sendika patronla toplu iş sözleşmesi masasına oturur. Sendika yetki alıp toplu iş sözleşmesi imzalamadığı sürece işçiden aidat kesilmez.

Patronlar işçilerin sendikalı olmasından korkarlar ve örgütlü işçilerden çekinirler. İşçilerin, bu yeni uygulamanın getirdiği kolaylıktan yararlanarak sendikalı olmasının önüne geçmeye çalışan patronlar, işçilerin e-devlet şifresini almaya çalışıyorlar. Patronların, kişiye özel resmi bilgilerin bulunduğu e-devlet şifresini istemesi suçtur. Fakat işçilerin sendikalı olmasından korkan patronlar, suç falan dinlemiyorlar. İşçilerin örgütlenmemesi için her şeyi yapıyorlar.

İşçilerin sendika üyeliği için notere para vermesinin önünün kapatılması olumlu bir gelişmedir. Ama bu işçiler artık beşer onar sendika üyesi olacak, sendikalı işçi sayısı artacak anlamına gelmiyor. İşçilerin topluca sendikaya üye olabilmeleri ve kazanabilmeleri için her zamanki koşulun yerine getirilmesi gerekiyor: Örgütlü olmak!

İşçiler sendikalı olmasın diye patronlar, bin bir türlü oyun ve karalama ile işçileri yıldırmaya çalışıyorlar. Sendikalı olan işçileri hemen işten atıyorlar. Hakkını arayan, emeğinin alın terinin mücadelesini veren işçileri “terörist,” “bölücü” diyerek karalıyorlar. Patronların bu saldırılarına karşı durabilmek, birbirine kenetlenmiş işçilerin örgütlülüğü ile mümkün olabilir ancak. Bu da tek başına sanal âlemde sendikaya üye olmakla mümkün olmaz. İşçilerin fabrikada dostluğu, dayanışmayı ve paylaşmayı sağladığı bir ortamda gerçekleşebilir. Ancak birbirine ve sınıfına güvenen ve kendi gücünün farkında olan işçiler, patronların oyunlarını bozarlar ve sendikalı olmada başarılı olurlar. İşte bu düzenleme tam da bu faktör yerine getirilirse anlam kazanır.