
Hükümet, işçilerin parasını patronlara peşkeş çekmek için hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Patronların hizmetkârı politikacılar yatıp kalkıp işçinin parasını nasıl çalarım, patronlara nasıl kıyak geçerim hesabı yapıyorlar. Yeni hazırlanan torba yasaya sıkıştırılan bir maddeyle, işyerlerinin çalıştırmak zorunda oldukları engellilerin işsizlik sigortası işveren payının, işsizlik sigortası fonundan karşılanması hedefleniyor.
Bu girişim, işsizlik fonunun hükümet tarafından yağmalanmasının ya da patronlara peşkeş çekilmesinin ilk örneği değil. AKP hükümeti yıllardır İşsizlik Sigortası Fonu’nu çeşitli yöntemlerle yağmalıyor. İşsizlik Sigortası Fonu oluşturmak üzere kanun 1999 yılında çıkmıştı. 1 Haziran 2000’de işsizlik sigortası prim kesintileri başladı ve işsizlik fonunda para birikmeye başladı. 2002 Martından itibaren işsizlik sigortası fonundan işsizlere ödeme yapılmaya başlandı. Ancak amaç işsizleri fondan yararlandırmak değil, fonda biriken muazzam parayı patronların ve hükümetin hizmetine sunmaktı. Bu nedenle fondan yararlanma oldukça zorlaştırıldı. İşsiz kalanların fondan 3 kuruş işsizlik parası alabilmesi için, işten çıkarılmadan önce son 3 yıl içinde 600 gün ve son 120 günün tamamında sigorta primlerinin yatırılmış olması şartı aranıyor. Kayıt dışı çalıştırmanın son derece yaygın olduğu, patronların sigorta primlerini düzenli yatırmadığı, kısa süreli çalışmanın ve taşeron işçiliğin baskın hale geldiği Türkiye’de, bu koşulları yerine getirerek fondan yararlanabilen işsizlerin sayısı oldukça sınırlıdır. Resmi işsiz sayısı yaklaşık 3 milyon olmasına karşın, işsizlik sigortasından faydalananların sayısı 230 bin kişidir. Yani resmi rakamlara göre ortalama 13 işsizden sadece 1 tanesi işsizlik fonundan faydalanabiliyor. Gerçek işsizlik rakamlarının resmi rakamlardan çok daha yüksek olduğunu da hesaba katılırsa, fondan, 20 işsizden sadece birinin faydalanabildiği ortaya çıkar.
Bugüne kadar işsizlik fonunda biriken para 70 milyar liraya yaklaştı. Buna karşın 2002’den bu yana işsizlere ödenen toplam para yalnızca 6 milyar lira. İşsizlere ödenen, biriken paranın onda birinden azdır. İşsizlik fonundan başka alanlara harcanan para ise işsizlere ödenenden 3 kat fazladır. İşsizlik fonundaki paralar öncelikle hükümet tarafından iç edilmiştir. Meselâ fonda biriken para hükümet tarafından düşük faizli kredi olarak kullanıldı, kullanılmaktadır. GAP projesine harcandı. Yol yapımında, enerji santrali inşaatında ve bölgesel ekonomik kalkınmaya yönelik çeşitli yatırımlarda kullanıldı.
Hükümet, fondaki parayı patronlara da yedirdi. Patronların, kendi çıkarları doğrultusunda işçilere verdiği mesleki eğitimlerin faturası fondan karşılandı. 18 ilâ 29 yaş arası genç işçi istihdam eden patronlara teşvikler sunuldu. Patronların ödemesi gereken sigorta primleri fondan karşılandı, karşılanıyor. Bahane hep aynı idi: “Patronların maliyetlerini azaltalım, teşvik verelim ki patronlar daha fazla işçi istihdam etsin.” Fakat tırmanan işsizlik bu bahanenin ne kadar çürük olduğunu gözler önüne seriyor.
Şimdi de patronların çalıştırmak zorunda oldukları engellilerin, işsizlik sigortası işveren priminin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması gündemde. Yani işçinin parasıyla patronların giderleri karşılanmış olacak.
Şurası çok açık ki işçi sınıfı, tamamıyla kendisine ait olması ve işsizler için harcanması gereken fona sahip çıkamadığı ve denetlemediği sürece, hükümet fonu soymaya ve çeşitli vesilelerle patronlara peşkeş çekmeye devam edecektir.