Son dönemlerde İsrail hükümetinin göçmenlere yönelik baskıcı politikalarını protesto etmek amacıyla yapılan grevde, göçmenler, sığınma taleplerinin şeffaf şekilde değerlendirmeye alınması, ülkelerine dönene kadar temel haklarının sağlanması, çalışma hakkı, İsrail hükümetinin göçmenlere karşı daha iyi davranması, yasadışı olarak iş aradıkları için hapsedilen göçmenlerin serbest bırakılması taleplerini yükselttiler. Hükümetin kendilerine mülteci statüsü vermeyi reddetmesini ve yargılama olmaksızın 1 yıla kadar alıkonmalarına yol açacak yasayı ve baskıcı uygulamaları protesto ettiler.
Eylemde, “Özgürlüğe Evet, Hapishaneye Hayır”, “Kimse Mülteci Olmayı Seçmez”, “Tüm Mültecileri Serbest Bırak, Alıkoyma Siyasetine Son!” dövizleri dikkat çekti.
İsrail’de çoğu Sudan ve Eritre’deki çatışmalı bölgelerden kaçanlar olmak üzere yaklaşık 60.000 Afrikalı göçmen bulunuyor. Kimi geldikleri ülkelerdeki şiddet ve baskıdan kaçarken kimileri ise daha iyi yaşam ve ekonomik koşullar için İsrail’e gelmiş bulunuyor.
Yeni çıkarılan göçmen yasası, göçmenler üzerindeki baskıların kalkacağına dair umutları yok etti. Geçerli vizesi olmayan göçmenlerin alıkonmasını sağlayan yasa, 10 Aralıkta yürürlüğe girdiğinden beri en az 300 kişi tutuklandı ve onlarca kişi de şimdiden alıkonmak üzere çağrıldı. Yasadışı sayılan göçmenlerin 1 yıla kadar yargılanmaksızın alıkonabilmesini sağlayan yasa nedeniyle, göçmenlerin önünde ya İsrail’de hapishane koşullarında zaman geçirmek ya da geldikleri ülkeye geri dönmek seçenekleri kalıyor. Geldikleri ülkelerde ise hayati tehlikeleri bulunuyor.
Daha önce göçmen akınını önlemek amacıyla Mısır sınırına alelacele 220 kilometrelik tel ören İsrail devleti, şimdi de “kamu düzenini bozduğu” gerekçesiyle yasadışı yollardan sınırı geçenleri hapsetmek için Necef Çölü’nde bir merkez inşa etti.
Afrikalı göçmenler, İsrail’de toplumsal yaşamın üretiminin bir parçası haline gelmiş durumda. İsrail’in, intifadaların ardından Filistinlilerin çalışma izinlerini kısıtlaması nedeniyle, düşük ücretli işlere Afrikalı göçmenler alınıyor.
Suudi Arabistan’da da göçmen işçiler ağır koşullarda çalışıyor, baskı görüyorlar. 30 milyon nüfuslu ülkede 7 milyon göçmen bulunuyor ve ülkede yıllardır zaman zaman göçmen işçilerin grev ve isyanları baş gösteriyor. En son Kasım ayında hükümetin göçmenlere uyguladığı baskılar ve polisin vize baskınında Etiyopyalı bir göçmeni öldürmesi üzerine Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da göçmenler isyan etmiş, isyanda 2 kişi ölmüş, 68 kişi yaralanmış ve yüzlerce kişi tutuklanmıştı.