Bir kadının ekonomik özgürlüğünün olması lazım. Çalışınca bir ihtiyacını eşine rahatça söyleyebiliyorsun. Çünkü biliyorsun ki eve katkın var. Çalışan kadın daha çok çile çekiyor. İşyerinde çalış, evde çalış, işin stresi, evin stresi her şey kadının sırtına yıkılıyor. Bir kadın işyerinde erkeğe göre daha çok eziliyor.
Ben sabun fabrikasında çalışırken usta sürekli bize baskı yapıyordu. Yeni bir işyeriydi, işi düzene sokacağım diye bütün hırsını bizden çıkarıyordu. Kadın olduğun için fabrikada sürekli temkinli davranmak zorundasın. Kendini rahatça ifade edemiyorsun. Bu biz kadınlardan kaynaklanmıyor. Kadın işçiler “karşımdaki ne düşünür?” diye sürekli temkinli davranmak zorunda kalıyor. Sürekli kadınlar öldürülüyor, neden? Her gün bir kadın cinayeti yaşanmasının sebebi ne? Her şeyin kaynağında ekonomik sıkıntılar yatıyor. Bir erkek ne kadar anlayışlı olsa da koşullar kötü olduğu için, para hiçbir şeye yetmediği için aile içerisinde huzursuzluk yaşanmaya başlıyor. Yaşanan bu cinayetlerin, şiddetin tek sorumlusu erkekler değil. Burada erkek açsından da bakmak lazım. İş yerinde huzurun olmaması, sürekli baskı yapılması, geçim sıkıntısı erkeği sürekli bunaltıyor. Ve bu durum haliyle eve de yansıyor. Tüm bu koşullar erkeği içkiye, kadına şiddete itiyor. İşçiler daha iyi ücret alırsa, insan gibi yasayabilirse bu gün bu kadar çok kadın cinayeti yaşanmaz.
Eşimin aldığı ücret her şeyden kıssak da hiçbir zaman eve yetmiyor. Doğalgazı ne kadar kısık açsak da faturanın altından kalkamıyoruz. Sırf faturaları ödemeye paramız yetmediği için soba kurmak zorunda kaldım. Bir yaşında bir oğlum var. Doğalgazı açıp bütün evi ısıtmam için ayda en az 500 lira doğalgaz faturası ödemem gerekiyor. Böyle bir imkânım olmadığı için de mecburen soba kurup tek odada hapis kalıyoruz. Buna rağmen bir kişinin maaşı evi geçindirmeye yetmediği için ben de çalışmayı düşünüyorum. Ama çocuğuma bakacak kimsem yok, nasıl yapacağımı ben de bilmiyorum.
Tüm bu sorunları aslında ben de diğer kadınlar da ancak bir araya gelerek, kadın-erkek birlik olarak çözebiliriz. Ben elimden geldiği kadar UİD-DER’in çalışmalarına katlıyorum. Bir kadının UİD-DER’e katılması demek çok güzel bir şey. Çünkü insan bilinçleniyor. Çok güzel arkadaşlıklar, dostluklar var. Kadınların gelmesi lazım. Bütün kadın arkadaşları şimdiden, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yapılacak şenliğe davet ediyorum.