
İş cinayetlerinin temel sorumlusu kapitalist aç gözlülüktür. Gerekli iş güvenliği önlemleri alınmayarak işçiler göz göre göre ölüme gönderiliyorlar. Zonguldak’tan nerdeyse her gün maden kazası haberleri gelmektedir. 22 yıl önce büyük bir trajedi yaşanması ve 263 işçinin ölmesi patronların ya da kapitalist devletin umurunda olmamıştır. Meselâ 17 Mayıs 2010’da yine Zonguldak madenlerinde 30 işçi yaşamını kaybetti. O dönemin AKP’li Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, sorumluluklarını gizlemek ve işçi ailelerinin tepkisini önlemek amacıyla şöyle demişti: “Acı çekmediklerini ve fizik olarak dagüzel öldüklerini rahatlıkla söyleyebilirim.” İşçileri yaşamdan kopartanlar, onların iş kazasında ölmesinin hesabını vereceklerine, güzel öldüklerini söyleyerek durumu kurtarmaya çalışıyorlardı. O günden sonra madenciler şöyle haykıracaklardı:Güzel Ölmek İstemiyoruz!
Başbakan Erdoğan ise “bu mesleğin kaderinde var” diyerek iş cinayetlerini meşrulaştırmaya ve kendi sorumluluklarının üzerinden atlamaya çalışmıştı. Sermayenin ayağındaki prangaları çözen AKP, iş cinayetlerini “kader” olarak açıklamaktadır. İşçileri, inançlarıyla karşı karşıya getirerek onları susturmak istemektedir.
Gelen baskılar üzerine İş Sağlığı ve Güvenliği adıyla bir yasa çıkartan AKP, daha sonra, patronların arzusu üzerine bu yasanın bazı maddelerini ertelemiştir. Bu yasa son derece yetersizdir ve üstelik yasa uygulanmamaktadır. Patronların bir kısmı yasada yer alan maddeleri yalnızca kâğıt üzerinde yerine getirmektedirler; devlet ise gerekli denetimleri yapmamaktadır. Gerekli önlemler alınıp denetimler yapılmadığı için iş kazaları ve iş cinayetleri durmaksızın sürüyor. Her gün ortalama 3 işçi yaşamını kaybediyor. Ortalama her ay 100’den fazla işçi yaşamdan kopartılıyor. Türkiye, iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada yer almaktadır. İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin UİD-DER gibi kurumlardan ve basında çıkan haberlerden derleyerek açıkladığı iş kazaları raporuna göre, yalnızca 2013’te 1235 işçi iş cinayetlerine kurban edildi. İş kazaları ve iş cinayetleri 2014’de de durmadı. Şubat ayında en az 70 işçi sermayenin çıkarları için ölüme gönderildi. AKP ve patronlar, Türkiye ekonomisinin büyümesiyle övünüyorlar, ama iş kazalarında ölen işçi sayısı, aslında bu büyümenin ne pahasına gerçekleştiğini de gözler önüne sermektedir.
İş kazaları ve meslek hastalıkları yalnızca Türkiye işçi sınıfının sorunu değildir. İş kazaları ve meslek hastalıkları tüm dünyada işçi sınıfının başlıca sorunlarından biridir. Meselâ ILO verilerine göre her 15 saniyede bir iş kazası meydana gelmektedir. Her gün yaklaşık 6 bin 300 kişi iş kazalarından ve meslek hastalıklarından dolayı yaşamını kaybetmektedir. Her yıl 360 bin kişi iş kazalarından, 1 milyon 950 bin kişi ise meslek hastalıklarından ötürü yaşamdan kopartılıyor. Aslında meslek hastalıkları işçi sınıfı için tam bir yıkım anlamına gelmektedir. Ne var ki, özellikle Türkiye’de meslek hastalıklarından dolayı meydana gelen hastalıklar ve işçi ölümleri dikkate alınmıyor, gerçeğe uygun biçimde kayıtları tutulmuyor ve açıklanmıyor.
Derneğimiz UİD-DER, geçtiğimiz yıl boyunca iş kazalarına, iş cinayetlerine ve meslek hastalıklarına karşı büyük bir kampanaya yürütmüştü. Bu kampanya süresince yüz binlerce emekçiye ulaşıldı ve 100 binden fazla imza toplandı. Toplanan imzalar ise, iş kazaları ve iş cinayetleri konusuna dikkat çekmek amacıyla TBMM’ye sunulmuştu. Kampanyanın amacı, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının esas sorumlusunun kapitalist sömürü düzeni olduğu gerçeğini teşhir etmekti. İş kazalarının gündeme gelmesi noktasında UİD-DER’in kampanyası önemli bir rol oynamıştır.
İş kazaları, iş cinayetleri ve meslek hastalıkları kesin olarak önlenebilir. Ancak bunun için işçi sınıfının örgütlenerek mücadele etmesi gerekmektedir. Üstelik bu mücadele, yalnızca gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını hedeflemekle kalmamalı ve aynı zamanda iş kazalarının esas sorumlusu olan kapitalist sömürü düzenini hedeflemelidir.
22 yıl önce, sermayenin azgın kâr hırsı yüzünden yaşamını kaybeden madenciler başta olmak üzere, iş kazalarında hayatını kaybeden tüm sınıf kardeşlerimizi anıyoruz!