Burjuva sınıf 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün içini yıldan yıla boşaltmakta. 8 Mart’ın anlamını, tarihini, kazanımını yok sayarak kuru bir cümleyle “kadınlar günü” olarak anlatıyorlar ve kutluyorlar. 8 Mart’ı hediye yani tüketim gününe çevirmiş durumdalar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün biz işçi-emekçi kadınlar için çok büyük önemi var. Bundan tam 157 yıl önce işçi kadınlar “eşit işe eşit ücret” ve çalışma saatlerin düşürülmesi talebiyle mücadele başlattılar. Fakat gözünü kâr hırsı bürümüş New York patronları 129 kadının diri diri yanmasına sebep oldu. Ve o yıllardan bu yana dünya emekçi kadınlar günü biz emekçi kadınlara armağan edilmiştir. Patron kadınlarıyla bizim günümüz hiçbir zaman aynı olmamıştır. 129 kadın yanarak can verirken içlerinde patron kadınları yoktu. Onun için de burjuva kadınlar kusara bakmasın. Emekçi kadınların çektikleri çilelerin hangi birini çektiler? Fabrikalarda 12-16 saat vardiyalı mı çalışıyorlar, çocuklarını okutmak için gece gündüz mü çalışıyorlar? Elleri bizim ellerimiz gibi nasırlı mıdır? Bundan dolayı da patronların kadınlarıyla işçi kadınların sorunları aynı değil. Onların çocukları daha doğmadan gelecekleri planlanıyor. Özel okullarda eğitim alıyorlar. Biz işçi-emekçi kadınlar, patronların akla karayı karıştırmasına izin vermeyelim. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe işçi sınıfının kadınları olarak sahip çıkmalıyız.