20 Nisanda derneğimiz UİD-DER’in Sarıgazi’de düzenlediği 1 Mayıs etkinliğine katıldım. Dernek aktivistleri olarak hepimiz çeşitli görevler aldık. Bir ara dikkat ettim. Karınca yuvasına yukardan bakarsınız da hepsi harıl harıl dikkatlice çalışır ya, onlar gibiydik. Herkes aldığı görevi titizlikle yerine getirmeye çalışıyordu. Biz işçiler yan yana ve örgütlü olunca birlikte güzel şeyler ortaya çıkarıyoruz. Salon çeşitli fabrika ve mahallelerden çağırdığımız arkadaşlarla dolmuştu. Hatta küçük bir kreşimiz bile vardı. Bir arkadaşımız etkinliğimize gelen annelerin rahat edebilmeleri için ayrı bir odada çocuklara bakmakla görevliydi.
1 Mayıs tarihinin de anlatıldığı sinevizyondaki görüntüler müthişti. Bu görüntüler eşliğinde 1800’lü yıllarda işçi sınıfının, sömürücü burjuva sınıfına karşı verdiği mücadeleler anlatılıyordu. İster istemez insan şöyle düşünüyordu; onurlu bir hayat sürmek ve onurlu bir miras bırakmak için örgütlü mücadele etmeli ve herkesin bu mücadeleye gücü ve bilinci oranında katılması için çaba sarf etmeliydi. Sınıf olarak gücümüzün farkına varmalı ve yaşanır bir dünya yaratmak için mücadele etmeliyiz. Tıpkı bundan 128 yıl önce işçi önderlerimizin bize miras bıraktığı 1 Mayıs gibi. O işçiler ve devrimciler öldü ama 1 Mayıs yaşıyor ve yaşayacak!
Bizler tüm işçi arkadaşlarımızı 1 Mayıs’ta UİD-DER’le alanlarda sloganlarımızı haykırmaya çağırıyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs!
Bijî Yek Gulan!