
20 Nisan günü, Karabük’te okuyan işçi-öğrenciler olarak, yarış atı gibi koşturulduğumuz bir sınav döneminden sonra üzerimizde biriken stresi atacağımız, biraz olsun eğleneceğimiz bir piknik düzenledik ve güzel bir gün geçirdik.
Hep beraber sofralar kurup, oyunlar oynadık. Aynı zamanda sohbetler edip birbirimizin dertleri ve sorunlarıyla hemhal olduk. Arkadaşlarımızdan biri yaklaşan 1 Mayıs’ı ve tarihini kısaca anlattı. Başka bir arkadaşımız sekiz saatlik işgünü mücadelesinde asılan işçi önderi August Spies’ın mahkemedeki haykırışını ve Albert Persons’un çocuklarına yazdığı mektubu okudu. Sekiz saatlik işgünü mücadelesinin bugün için bile ne kadar değerli olduğunu konuştuk.
Hepimizin kurduğu hayaller var. Ama ancak yaz tatillerinde bulabildiğimiz işlerde okul masraflarımızı çıkartmaya çalışıyoruz. Onca çalışmanın ardından paramızı taşeronlardan hır gür çıkmadan alamıyoruz. Yaptığımız piknikte, parasız, anadilde, bilimsel eğitim hakkı için, düşük ücretlere ve uzun çalışma saatlerine hayır demek için, insanın insanı sömürmediği haksız savaşlarda ölmediği, insana yakışır güzel bir yaşam planlayıp kurabileceğimiz bir dünya için 1 Mayıs’ta alanlara çıkmamız gerekliliği üzerine sohbetler ettik. Aramızda daha önce UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılamayan arkadaşlarımızı da UİD-DER kortejine davet ettik. Bir arkadaşımız Hasan Hüseyin Korkmazgil’in Bıçak Kemikte şiirini okudu. Daha sonra hep beraber Kürtçe ve Türkçe şarkılar türküler söyledik ve halaylar çektik. 1 Mayıs’ta hep beraber buluşmak üzere ayrıldık.