
1 Mayıs’ta bir sanayi havzası olan Gebze’deydik. İşçi mahallelerinde yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda tanıştığımız, derneğimizi yeni tanımaya başlayan ve ilk kez bizimle 1 Mayıs’a katılmış olan deri işçisi bir ablamızın ilgisi, kortejimize gruplar halinde işçiler katıldıkça artıyordu. Aramıza katılan grupları gördükçe “bunlar da mı sizden?” diye soruyordu. Son grup da aramıza katıldığında artık dayanamadı ve “hay maşallah ne kadar kalabalıksınız, ben direnişteyken sendikalarla eylemlere katılıyordum ama katıldığım sendikada hiç bu kadar işçiyi bir arada görmemiştim” dedi. Daha önce direniş yaşamış bir işçi ablamızdı ve UİD-DER’in 1 Mayıs etkinliğine geldiğinde UİD-DER kortejinin görüntülerini gördüğünde “eski mücadele günlerimi hatırlattınız bana, iyi ki çağırdınız, beni o günlerdeki ruhuma yeniden döndürdünüz” demiş ve bize teşekkür etmişti.
Gebze’deki 1 Mayıs kutlamalarımıza kattığımız işçi kardeşlerimiz işçi kortejinin disipliniyle, coşkusuyla, işçi sınıfının taleplerini Gebze işçilerine ulaştırdılar. Kortejimiz yürürken Gebze işçilerinin övgü dolu sözlerini duyarak, alkışlarını, dost bakışlarını görerek yürüdük.
Mücadele eden işçilerin söz hakkı aldığı bir kürsü görmüş olduk. Kürsüden UİD-DER Müzik Grubu’nun işçi marşlarını dinledik. Halaylar çektik, sloganlarımızı attık. Gebze işçilerinin meraklı sorularına yanıtlar verdik. Bizi bilenler “yine örgütlü gelip örgütlü gidiyorsunuz” dediler. Tanımayanlar bu kitleye nasıl ulaştığımızı sordular.
UİD-DER doğru bildiği bu yola iğneyle kuyu kazarak, 80 öncesinin deneyiminden geçmiş, direnişçi işçilerin, mücadeleci işçilerin gücüne dayanarak bu günlere geldi. İşçi sınıfının çıkarlarını temel alan, örgütlülüğünü güçlendirmeye çalışan UİD-DER örnek çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalarla UİD-DER’e kazanılan biz işçiler, bugün sınıfı örgütlemek için kılını kıpırdatmayan, hazırlıksız, boyundan büyük iddialarla sınıfı daha fazla parçalamaktan başka bir şey yapmayan sendikal bürokrasinin gerçek yüzünü daha fazla görüyoruz. Her sorunda olduğu gibi birleşik ve kitlesel 1 Mayıslar için de sınıfın içinde UİD-DER tarzında çalışmak gerekiyor. Zaten işçi sınıfının içinde anlamlı çalışmalar yapılsa, sınıfın örgütlenmesinde önemli bir mesafe katedilse 1 Mayıslar alan tartışmalarıyla değil, iktidar sahiplerinin korkularıyla geçerdi. Taleplerimiz bu düzeni alaşağı etmeyi gerektirdiği için, onlar da bize nasıl tavizler vereceklerinin hesabını yaparlardı!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesi!