Manisa’nın Soma ilçesinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait bir ocakta meydana gelen patlamanın ardından kara haberler gelmeye devam ediyor. AKP hükümetinin bakanları elbirliğiyle ocakta işçi sağlığı ve güvenliği yönünden bir eksikliğin bulunmadığını, 15 yaşındaki madenci çocuk işçinin 19 yaşında olduğunu, sigortasız işçi çalıştırılmadığını ve işletmenin başarılı bir işletme olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar. Ancak işçi ve emekçiler içlerinde duydukları acı ve öfkeyle hükümetin ve patronların tüm pervasızlığına karşı çıkarak bu durumu protesto ediyorlar.
Adana
Manisa’nın Soma ilçesindeki maden işletmesinde yüzlerce işçinin yaşamını kaybetmesine neden olan facia Adana’da yürüyüşle protesto edildi. DİSK Adana Bölge Temsilciliği önünde toplanan kitle İnönü Parkı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte Soma faciasını protesto eden sloganlar atıldı.Türk-İş, DİSK, KESK Adana Şubeler Platformu, TMMOB Adana İKK, Tabip Odası, UİD-DER’li işçilerin, bazı parti ve sivil toplum kuruluşlarının katıldığı eylemde DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Arslan ortak basın açıklamasını okudu. Kemal Arslan, “bu yaşananları kaza olarak ya da kader olarak gösterenler, gerçeği gizlemek, sorumluluktan kaçmak istemektedirler” diye konuştu. Atılan sloganlar ve basın açıklamasının ardından eylem sonlandırıldı.
Mersin
Soma’da işçi katliamı, Mersin’de Mersin Emek ve Demokrasi Platformu tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasıyla protesto edildi. Özgür Çocuk Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasına; çeşitli sendikalardan temsilciler, değişik sektörlerden işçiler, demokratik kitle örgütleri ve UİD-DER’li işçiler katıldı.
Emek ve Demokrasi Platformu dönem sözcüsü Vakkas Kılınç yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Soma maden ocağında olanlar kader, kaza değil işçi katliamıdır. Bu katliamı protesto ediyoruz. Türkiye’de AKP hükümetinin yaygınlaştırdığı özelleştirme ve taşeronlaştırmanın geldiği yer salt güvencesiz, kuralsız çalıştırma ile sınırlı kalmadı. İşten atmalar, işsizleştirme ile devam ettiriliyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğini de ortadan kaldıran, doğrudan hayatımıza kasteden, işçi cinayetlerine ve işçi katliamlarına yol verdi. Başbakan’ın “kader” diye geçiştirdiği, Enerji Bakanı’nın iş kazası dediği, sermayenin göçük dediği yerde, her aklı başında insan bilir ki bu bal gibi kâr uğruna işçi katliamıdır. Soma madenindeki tedbirsiz, denetimsiz işçi çalıştıran, işçi katliamlarına yol açan sorumluları tanıyoruz. Bunlar Soma Holding, taşeron ve hükümettir. Bu katliamı ve taşeron cumhuriyetini protesto ediyoruz.”
İş cinayetlerinin durdurulması gerektiğini dile getiren Kılınç sözlerine şöyle devam etti: “Soma’da bir an önce maden altındaki işçilerin kurtarılması, yaralı işçilere acil şifa ve kaybettiğimiz işçilerin ailelerine başsağlığı diliyoruz. Bir kez daha tekrar ediyoruz ki, bu bir kader, kaza değil özelleştirme ve taşeronlaştırma ile kâr oranını yükseltmek için yapılan bir işçi katliamıdır.”
“İş Kazası Değil Katliam”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Hükümet İstifa”, “Genel Grev Genel Direniş” sloganlarının atıldığı eylem basın açıklamasının ardından sonlandırıldı.