Eskiden beri çalışma arkadaşlarımdan hep farklı düşünmüşümdür. Ben hakkımı yedirmezken, onlar böyle gelmiş böyle gider deyip, bu düzeni sen mi değiştireceksin derlerdi. Belli bir zaman geçtikten sonra artık işçi arkadaşlarımla anlaşamadığım için benden başka işçilerin mücadele edeceğine olan inancım iyice azalmıştı. Ta ki UİD-DER’le tanışana dek. UİD-DER’in Sincan’daki standında umutlarım canlanmıştı. Sonra UİD-DER’in düzenlediği etkinliğe katıldım. Orada gördüğüm samimiyet sayesinde artık ben de bu ailenin bir üyesiyim dedim. Orada, bildiklerimin ne kadar yetersiz olduğunu gördüm. Sağ olsunlar UİD-DER’li arkadaşlar bilinçlenmem için çaba sarf ettiler ve halen devam ediyorlar.
Bu bilinç sayesinde daha önce hiç katılmadığım 1 Mayıs için derneğimizin afiş, bildiri, etkinlik çalışmalarında oradaki tüm arkadaşlarım gibi elimden geldiğince destek sunmaya çalıştım. Çok değil altı ay önce, 1 Mayıs çalışmalarına katılacaksın ve heyecanla o alana gitmeyi bekleyeceksin deselerdi inanmazdım ama oldu. Ankara’dan yola çıkarken heyecanım iyice arttı. Gebze’deki derneğimize vardığımızda oradaki arkadaşların o saate kadar bizi beklemeleri ve hazırlık yapmaları beni iyice gururlandırmıştı. Sabah olduğunda bana görev verilmişti. 1 Mayıs alanına herkesten önce gitme şansım oldu. Alana gittiğimde, oradaki polislerin varlığı beni endişelendirdi. İlk defa bu kadar polisin olduğu yerde bir mitinge katılacaktım. İşimiz bittikten sonra, gelen seslerden bizimkilerin geldiğini anladım. Coşkulanıp duygulanmıştım. Utandım kendi kendime az önce düşündüklerim için. Sonra dedim ki kendime, ben bu insanlarla her yere giderim ne olursa olsun. Cesaretlenmiştim artık ne olursa olsun, inceldiği yerden kopsun dedim. Ne de olsa tüm ailem yanımdaydı. Ankara’ya geri döndüğümüzde çalıştığım yerdeki işçi arkadaşlarım bana gittin 1 Mayıs’a ne oldu, dediklerin oldu mu diye sorular sordular. Yanıt olarak onlara beğendiğim bir söz olan “başarıları için hayatlarının bir bölümünü bedel olarak ödemeyenler, başarısızlıkları için bir ömür bedel öderler” dedim.
UİD-DER’le 1 Mayıs yaşamak büyük, çok büyük bir duygu benim için. Hani yüksekten atlarken karnın bir hoş olur ya benim de kalbim bir hoş oldu 1 Mayıs’ta. Yalnızlığımı ve düşüncelerimi paylaşan büyük aileme diyorum ki; gözlerim kapanıncaya yani ölünceye kadar bu mücadeleye sahip çıkacağım. Eğer ölürsem tüm organlarımın, iş kazalarında organlarını kaybeden işçi kardeşlerime bağışlanmasını ve ateşin çiçekleri, büyük ailem UİD-DER’li işçilerin omuzlarında ilkbahar tohumu olarak toprağa verilmemi istiyorum.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
YAŞASIN 1 MAYIS!