Soma’daki katliama ve tersanelerde gerçekleşen iş cinayetlerine dikkat çekmek içinİşçi Dayanışması bültenini RMK Tersanesi işçilerine ulaştırdık. Mesai bitiminde işçi kardeşlerimizi bültenlerimiz ve “İş Kazaları Kader Değil Cinayettir!” başlıklı bildirilerimizle karşıladık. İşten çıkan tersane işçileri, bülten ve bildirilerimize ilgi gösterdiler. Bir işçiyle konuşmaya başladığımızda, onun etrafında hemen bir halka oluşuyordu. Sohbetlerde Soma’daki işçi katliamını, nedenlerini, AKP hükümetinin Somalı emekçilere karşı tavırlarını konuştuk. RMK işçileri de sohbetler sırasında Soma katliamına karşı tepkilerini bizimle paylaştılar. İş cinayetlerine dikkat çekmek üzerine gerçekleştirdiğimiz kampanyayı anlattık. Birçok işçi, 1 Mayıs’a hazırlık çalışmaları sırasında, tersaneler havzasında ses aracı eşliğinde yaptığımız bildiri dağıtımından bizi tanıdığını söyledi. Kimisi taşeron kimisi kadrolu çalışan işçiler, iş kazalarının sık sık meydana geldiğini anlattılar. Sohbetlerin ardından sohbet ettiğimiz işçileri derneğimize davet ettik. Servislerine binip evlerine doğru yola koyulan işçileri uğurladık.
Koç Grubu’na bağlı tersane, 2008 yılında Çalışma Bölge Müdürlüğü müfettişleri tarafından yapılan denetimlerin ardından, iş güvenliği eksikliklerinin giderilmemesi nedeniyle 5 gün boyunca kapatılmıştı. 2006’da gerçekleşen iş cinayetinde 2 işçi hayatını kaybetmişti. Aradan geçen yıllar boyunca RMK’da ölümlü iş kazaları yaşanmamış olsa da yaralanmalarla sonuçlanan pek çok iş kazası meydana geldi, geliyor. Aldığımız bilgilere göre iş güvenliği uzmanları, üretim alanına girmeden denetleme yapıyorlar. Bu da tersane yönetimi tarafından iş güvenliği önlemlerinin sadece bir prosedür olarak görüldüğünü gösteriyor.
Tersaneler, iş cinayetlerinin en çok yaşandığı sektörlerden biri. Sadece tersanelerde geçekleşen iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin sayısı 160’ı geçmiş durumda. Örgütsüzlük de alabildiğine yaygın. Bu işkolunda yetkili olan tek sendika Dok-Gemi-İş. Tepesindeki bürokratlar yüzünden bu sendika, işçilerin değil patronların sözcülüğünü yapan, mücadeleci gerçek bir işçi sendikası olmaktan oldukça uzak bir sendika. Tersane işçileri, başka bir sendikada örgütlenmek istediklerinde baskılara ve işten çıkarma tehditlerine maruz kalıyorlar. Elbette bu engelleri aşacak olan yine işçilerin sabırlı ve kararlı mücadelesidir. İşçiler örgütlenip haklarına ve sendikalarına sahip çıkmadıkları sürece, sendikalar bürokratların elinde kalmaya devam edecektir. Örgütlenen ve sendikalarına sahip çıkan işçiler, iş kazalarının ve iş cinayetlerinin artmasında önemli bir rolü olan taşeron çalışma sistemine ve iş cinayetlerine karşı durmasını da bileceklerdir.