
KESK, DİSK, Türk-İş, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Kadıköy’de düzenlenen mitingde, Soma katliamı ve taşeron sistemi protesto edildi. “Soma Kaza Değil, Kader Değil Cinayet! Taşeron Ölüm Demektir, Yasaklansın!” şiarıyla düzenlenen miting, iki koldan yürüyüşle başladı. Numune Hastanesi önünden ve Tepe Nautilus’dan yürüyüşe geçen sendikalar, meslek odaları ve demokratik kitle örgütleri rıhtımda bir araya geldiler.
Bir yılı aşkın süredir iş cinayetlerine karşı kampanya yürüten, çeşitli eylem ve etkinliklerle işçileri mücadeleye çağıran UİD-DER, mitinge “Acımız ve Öfkemiz Büyük! Soma Katliamının Hesabını Soracağız!” ve “Taşeronlaştırma; Güvencesizlik, Kölelik, Ölüm Demektir. Taşeronlaştırmaya Karşı Mücadeleye!” pankartlarıyla katıldı. UİD-DER’li işçiler “Soma’nın Katili Sermaye Düzeni”, “Kaza Değil Cinayet, Sorumlusu Hükümet”, “Taşeron Çalışma Cinayettir”, “Örgütlü Olmak Hayat Kurtarır!” sloganlarıyla miting alanına yürüdüler. Yürüyüş boyunca UİD-DER kortejinde konuşmalar yapıldı; taşeronluk sistemi, esnek çalışma, uzun iş saatleri teşhir edildi ve esas sorumlunun sermaye, onun hizmetindeki AKP hükümeti ve kapitalist düzen olduğu vurgulandı.
Sendikalar yürüyüşte çeşitli biçimlerde tepkilerini dile getirdiler. Limter-İş Sendikası ile mitinge katılan Tuzla tersanesi işçileri, üzerinde “Soma’da Öldürüldüm”, “Roboski’de Öldürüldüm” “Tekstil Atölyesinde Öldürüldüm”, “Davutpaşa’da Öldürüldüm”, “OSTİM’de Öldürüldüm!” yazan siyah tabutlar taşıdılar.
Miting, katledilen işçiler ve direnişçiler anısına saygı duruşu ile başladı. Kürsüden ilk olarak Soma maden ocağında çalışan Hidayet Merdan seslendi. “Türkiye’nin başı sağ olsun demiyorum, çünkü öyle dersem katillere de başsağlığı dilemiş olurum” diyen Merdan, işçi ailelerine, işçi sınıfına ve tüm emekçilere başsağlığı diledi ve şöyle devam etti: “Ölen arkadaşlarım şehit değil, onları diri diri yaktılar. Bu kader değil, bu katliam.” Arkadaşlarının 10 dakika içinde öldüklerini ifade eden Merdan, madenden çıkarılan işçilerin ağızlarına maske takılarak yaralı süsü verildiğini açıkladı. Acılı madenci, kurtarma ekibinin olaydan 1 buçuk saat sonra madene geldiğini, kimseye haber verilmediğini de aktardı.
Merdan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Benim çalıştığım madenin patronunun beş tane daha madeni var. Sadece bir madende 14 taşeron var. Taşeron sistemi olmasaydı oraya iki yaşam odası yapılsaydı işçiler ölmezdi. Bir yıldır uyarıyoruz, katliam geliyor diye ama onlar sadece ‘üretin’ dediler. Aylardır malzeme almadılar eski malzemelerle çalıştık.”
Katliamın ardından Başbakan ve AKP’li bakanların yaptığı açıklamalara tepki gösteren Merdan, “Başbakan 100 yıl önceki Fransa’dan bahsedeceğine, Şili’ye baksın; 69 gün boruyla yaşattılar ve kurtardılar işçileri. Madem biz Müslümanız, Allah bizi değil Almanya’yı mı, Şili’yi mi koruyor? Bu mu kaderimiz?” diye sordu. Sendikaların patron yalakası olduğunu, işçilerin sorunlarıyla ilgilenmediklerini de aktaran Merdan, “hakkımızı aramayan sendikayı yıkacağız” dedi. Merdan, patronun gökdelende yaşadığını, kendilerinin ise yüzlerce metre yerin altında çalıştığını ve bu nedenle gökdelenlerde yaşayanların yerin altında çalışanları umursamadığının altını çizdi. Acılı işçi, “Soma İşçisi Onurumuzdur!” sloganı attırarak konuşmasını noktaladı.
Soma’dan gelen diğer maden işçisi Selçuk Çetin de konuşmak üzere kürsüye geldi. Konuştuğu kürsünün arkasındaki sinevizyonda, yitirdiği 301 arkadaşının isimlerinin yazılı olduğunu söyledi. “Arkadaşlarım sanki bana ‘orada ne yapıyorsun?’ diyorlar. Kusura bakmayın, konuşamayacağım” dedi. Arkadaşlarının ölümüne şahit olan genç işçi, gözyaşlarını tutamadı ve kürsüden indi.
Konuşma yapan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, şu talepleri sıraladı:
Her yerde, madenlerde, inşaatlarda, tersanelerde, tekstil atölyelerinde taşeron sistemini yasaklayın.
Madenler özelleştirildikten sonra iş cinayetleri arttı. Madenler yeniden kamulaştırılsın.
İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasası çöpe atılsın, işçi sağlığı ve güvenliği alanı emek örgütlerinin denetimine verilsin.
İşçilerin, emekçilerin katilleri derhal istifa edin.”
Soma katliamı, Okmeydanı olayları ve Gezi direnişi sırasında katledilenleri anan KESK İstanbul Şubeleri Dönem Sözcüsü Hüseyin Özev ise, “Acılıyız, öfkeliyiz, bunda da çok haklıyız. Bu sistem devam ettiği sürece işçi katliamları sürecek” dedi. Özev’in ardından konuşan TMMOB İKK Sözcüsü Süleyman Solmaz, “Sözün bittiği yerdeyiz, ne söyleyecek, kime söyleyeceğiz? Maraş’ta hâlâ toprağın altında yatan işçilerden, her gün öldürülen işçilerden Soma’da öldürülen 301 işçiden özür diliyorum” dedi.
Konuşmaların ardından Soma maden faciasını anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Ruhi Su Dostlar Korosu ve Hilmi Yarayıcı, maden işçileri için şarkılar söylediler.