
Çalıştığım gıda fabrikası bir yıl önce yapancı bir patrondan yerli bir patrona geçti. Mülkiyet el değiştirdi ve bir yılda çok şey değişti fabrikada. Yeni patron birkaç kez ortalıkta gözüktü. İşçilere yardım etti, palet çekti, koli doldurdu, işçilerin halini hatırını sordu. İşçilerin çoğu “ne iyi patron” dedi.
Yeni patron, yönetim kademesinde çalışan müdür, şef, uzman vb. ne kadar yönetici varsa büyük çoğunluğunu işten attı. Yerlerine fabrikadan işçiler atadı. İşçiler “ne iyi yaptı patron, zaten onlar çok para alıp, hiçbir iş yapmıyorlardı” dediler.
Yeni patron taşeronluğu kaldıracağım dedi. Yemekhane, sevkiyat ve gündelik işlerde çalışan işçileri işten attı. Fabrikada çalışan işçilerden bazılarını bu kısımlara yerleştirdi. Böylece kimi işçiler huzursuz oldu ama işçilerin büyük çoğunluğu “taşeron kalktı daha iyi oldu” dedi.
Yeni patrona kanan bazı işçiler birden sendikadan istifa etmeye başladılar. Patronun istifa edenlere “sizin arkanızdayım” dediğini duyduk. İstifa edenler bir günlük sendika aidatlarının kendilerine kalmasına sevindiler ve “patron sendikadan daha çok güven veriyor” dediler.
Sonra gün geldi patron satışlar azaldı, maliyetleri düşüreceğiz dedi. İşçilere, isteyen tazminatını alıp çıksın dedi. Bir işten çıkma furyası başladı ki hâlâ sürüyor. Tazminatını alan işçiler “artık buranın çivisi çıktı, bari tazminatımı kurtarayım” demeye başladılar.
Şimdi bir yıl sonra durumumuz şöyle: Servisler azaldı, yemekler azaldı, işçiler azaldı, üretimde kullandığımız malzemeler azaldı, sendikalı işçi sayısı azaldı ama üretim yoğunlaştı, satışlar arttı, farklı şirketlerde çalışan işçiler çoğaldı, mesailer arttı, çalışma ortamı iyice sağlıksız hale geldi. Şimdi siz karar verin kardeşler. Patron iyi mi kötü mü?