Biz işçiler sabahın köründe işe gidip 10-12 saat çalıştıktan sonra akşam eve geri dönüyoruz. Kurulmuş robot gibiyiz. Gün ışığına hasret kalıyoruz. Bütün zamanımızı işyerinde geçiyoruz. Çalışma saatlerimiz çok uzun, geçim derdi yüzünden fazla mesaiye bırakıldığımızda hayır bile diyemiyoruz. Ne dinlenmeye ne de dışarı çıkıp hava almaya zamanımız var. Patronlar sınıfı öyle bir düzen kurmuş ki, işçiler çalışmaktan başka bir şey düşünemez hale gelmiş. Patronlar sınıfı işçileri dünyadaki güzelliklerin dışını itmişler. Kendileri diledikleri gibi yaşıyorlar. Sermayelerini daha da büyütmek için işçilerin varlığını yok sayıp insan yerine bile koymuyorlar. Oysa o yok saydıkları işçiler sayesinde ihtişam içinde yaşıyorlar. Fakat saltanatlarının işçiler tarafından yıkılmasından da çok korkuyorlar. Onun için de her zaman işçileri kendilerine mahkûm etmeye uğraşıyorlar. Biz işçiler bir araya geldiğimizde, yaptıklarını bu kan emici patronların yanına bırakmayacağız. Biz işçilerin tek sorunu birlik olmayışımız. Birlik olmazsak gün ışığına daha çok hasret kalacağız. İnsan gibi yaşamadan göçüp gideceğiz bu dünyadan.